Berlin
Nüfus : 3.532.000
Dil : Almanca
Para Birimi : Euro
Saat Farkı : Türkiye saatinden 1 saat geridedir.
Vize : Schengen

 

Almanca Başlıca Kelimeler
Evet : Ja (ya)
Hayır : Nein (nayn)
Teşekkür ederim : Danke (dankı)
Çok teşekkür ederim : Danke sehr (dankı ze:r)
Rica ederim : Bitte (bitı)
Bir şey değil : Nichts zu danken (nihts tsu danken)
Afedersiniz : Entschuldigen Sie, bitte (entşuldigın zi: bitı)
Çok rica ederim : Bitte sehr (bitı ze:r)
Adım ………’dır : ich heisse …… (ih hayzı ……)
Ben bir Türk’üm : ich bin ein Türke (ih bin ayn türkı)
Ben doktorum : ich bin Arzt (ih bin artst)
Ben öğrenciyim : ich bin Schüler (ih bin şu:lır)
Ben …… yaşındayım : ich bin ……. jahre alt (ih bin …… ya:re alt)
Ben yirmi yaşındayım : ich bin zwanzig jahre alt (ih bin svansig ya:re alt)
Adınız nedir? : Wie heissen Sie? (vi: hayzın zi
Adım Ali’dir : ich heisse Ali (ih hayzı Ali)
Sen kimsin? : Wer bist du? (wer bist du)
Ben Ali’yim : ich bin Ali (ih bin Ali)
Ben müslümanım : ich bin Müslimisch (ih bin müslimiş)
Adım Ali’dir : Mein Name ist Ali (mayn na:mı ist Ali)
Adım Ahmet : Mein Name ist Ahmet (mayn na:mı ist Ahmet)
Anlaştık! : Verstanden! (feğştandın)
Lütfen : Bitte (bitı)
Pekala : Gut (gu:t)
Özür dilerim : Entschuldigung (entşuldigung)
Bay ……. : Herr …….(kişinin soyadı)
Bayan …… : Frau ……(evli kadının soyadı)
Bayan ……. : Fräulein …..(evlenmemiş kızın soyadı)
Tamam : Okay (okay)
Güzel! : schön (şö:n)
Tabii : natürlich (natürlih)
Harika! : wunderbar (vundığba:ğ)
Merhaba (selam) : hallo (halo)
Merhaba (selam) : Servus! (servıs)
Günaydın: Guten Morgen (gu:tın morgın)
İyi günler (tünaydın ) : Guten Tag (gu:tın ta:g)
İyi akşamlar : Guten Abend (gu:tın abınt)
İyi geceler : Gute Nacht (gu:tı naht)
Nasılsınız? : Wie geht es ihnen? (vi: ge:t es iğnın)
İyiyim, teşekkür ederim : Es geht mir gut, danke (es ge:t mir gu:t, dankı)
eh işte : Es geht (es ge:t)
Nasıl gidiyor? : Wie geht’s (vi ge:ts)
Fena değil : Nicht schleht (niht şleht)
Görüşmek üzere : Bis bald (bis balt)
Hoşçakalın : Auf Wiedersehen (auf vi:dırze:ın) (Allah’a ısmarladık,güle güle anlamında)
Hoşçakalın : Auf Wiederhören (auf vi:dırhö:rın)(telefonda ve radyoda kullanılır.)
Hoşçakal : Mach’s Gut (mahs gu:t)
bay bay : Tschüss (tçü:z)

 

Berlin Konsolosluk Bilgileri
Heerstr.21,
14052 Berlin
Deutschland

E-Mail : konsulat.berlin@mfa.gov.tr

Telefon : +49 30 89680211

Tarihte yeri hep karanlık olan Berlin’i günümüzde gezmek gerçekten hem tarihsel açıdan inanılmaz bir zaman yolculuğu hem de eğlenceli kimliğiyle harika bir tecrübe.

Yerlesme yerinden sehire

Günümüzdeki Berlin’in ilk yerlesme yerleri Cölln, yani simdiki Museumsinsel (müze adasi), ile Berlin’di, Spree’nin kuzey kiyisinda bulunan bölge. Ikisi de 13. yüzyilda kurulmustur, 28 ekim 1237 tarihinde ilk defa Cölln’ün adi anilmistir. Bu muhtemelen Berlin’in kurulus zamaniydi. 1307 yilinda Cölln ile Berlin bir sehire birlesmistir.

1451’de elektör (Kurfürst) II. Friedrich çifte sehiri kargasalardan sonra kendi hükümet merkezi olarak ilan etmistir. Hükümet zamaninda (1640 – 1688) Friedrich Wilhelm sehrin kalkimini baslatmistir, Berlin tekrar tekrar yangin, veba ve savas gibi agir darbelerle sarsildiktan sonra. Berlin onun ardindan kaleye gelistirilmistir ve ilk ihtisamli yapilarinin insaati baslatilmistir, örnegin günümüzdeki „Unter den Linden“ sokagi.

Hükümet kenti ve hizli gelisim

Elektör III. Friedrich’in kendisini 1701 senesinde Prusya’da kral I. Friedrich ilan etmesinden sonra Berlin kraliyetin baskentine ve hükümet kentine yükselmistir. Daha sonra birçok ünlü mimari eser insa edilmistir. I. Friedrich Wilhelm („asker krali“) ve onun ardindan II. Friedrich („Büyük“) adli krallar altinda Berlin 1740 ila 1786 arasinda ise Prusya’da önde gelen endüstri sehri haline gelmeyi basarmistir.

Berlin City PalaceMimar Knobelsdorff yönetiminde Büyük Friedrich ayrica mimari yeni düzenlemeyi sürdürmüstür. Nüfus 150.000’e kadar çikmis ve asmisti bile. Özellikle Büyük Friedrich sayesinde sanat ve kültür, bilim, arastirma tesvik edilmistir. Berlin onun haricinde Aydinlanma çaginin merkezi olmustur.

1806 ila 1808 arasi Napoleon’un askeri birlikleri sehri ele geçirmislerdir. Fakat 1814’te Leipzig’de gerçeklesen halk savasindaki zaferinden sonra Napoleon’un ilhak ettigi Quadriga (dört atli kosalti) tekrar Brandenburger Tor’a geri götürülmüstür. Schinkel’in saheser klasisist yapilari ve Lenné’nin sanatsal parklari ondan sonraki onyillarda olusmustur. 19. yüzyilin ortasindan ihtibaren ekonomi kuvvetli bir kalkinma yasamistir. Nüfus ise hizla çogalmaktaydi.

Alman Imparatorlugunun baskenti

Emperor Wilhelm II1871’de, Alman Imparatorlugunun kurulus döneminde, Berlin’de 800.000’den fazla insan yasiyordu. Bu yil 1861’den 1888’e kadar Prusya’nin krali olan I. Wilhelm’e Alman Imparatoru taci takilmistir. Berlin, Alman Imparatorlugunun baskenti olmustu ve 1895 yilinda burda nüfus birbuçuk milyonu çoktan asmisti. 1888’den 1918’e kadar son Alman imparatoru II. Wilhelm burada hükmünü sürdürdü, 1918 yilinda Birinci Dünya Savasinin sonra sürgün edilmeden evvel.

1918’de Birinci Dünya Savasinin ardindan teslim olma Imparatorlugu ve baskenti derin bir krize sokmustur, ve cumhuriyet ilan edilmistir. Zor ekonomik sartlarina ve yirmili yillardaki devrim karmasalarina ragmen kültürel hayat gelismekteydi. Yenilikçi tiyatro sahnelemeleri, görkemli film prömiyerleri, yüksek tempolu varyeteler ve essiz gece hayati Berlin’de ki „Golden Twenties“ („Altin yirmililer“) zamanini belirlemekteydi.

The darkest chapters in Berlin's history1933, Adolf Hitler’in Imparatorlugun basbakanligini üstlendigi yil olmustur. Onun iktidara gelisi ile Yahudilerin, komünistlerin, escinsellerin, muhalefetçilerin ve birçok baska grubun zulmü baslamistir. Bu, sehrin en kara sayfasinin baslangiciydi.

1936’da Berlin’de XI. Olimpiyat Yazoyunlari düzenlenmistir ve çok az kisi Hitler’in megalomanliginin farkindaydi. 1941 sehre hava saldirilarinin baslama yilidir. 8 Mayis 1945’deki teslim olmaya kadar evlerin yaklasik üçte biri ve tarihi yapilarin çogu yikilarak bu saldirilarin kurbani olmustur.

Tekrar insa edilis ve bölünme

Nasyonal sosyalistlerin teröründen ve Ikinci Dünya Savasindan sonra sehir 1945 yilinda bir harabeye dönüsmüstü. Nüfus hemen hemen yariya inmisti. Sovyetler Birligi (dogu), ABD (güneybati), Büyük Britanya (bati) ve Fransa’dan (kuzeybati) olusan galip devletler sehir bölgesini aralarinda bölüstü.

Berlin Rosinenbomber25 Haziran 1948’den ihtibaren üç bati sektörü Sovyetler Birligi tarafindan bloke edildi. Müttefikler sehire „Rosinenbomber“ (kuru üzüm bombardiman uçagi) adi verilen uçaklariyla yardim ettiler ve böylelikle Berlin ablukasi 12 Mayis 1949’da yaklasik bir sene sonra bitti.

Alman Demokratik Cumhuriyetinin kurulmasindan dolayi Dogu Berlin 7 Ekim 1949’da DDR’nin baskenti ilan edildi. DDR hükümeti sehrin dogu kismina yerlesti. Fakat henüz Berlinliler rahatça Berlin’in dogu kismina geçis yapabiliyordu, örnegin orada çalismak için.

Berlin Checkpoint Charlie13 Agustos 1961’de örülmüs olan duvar ile Berlin’in bölünmesi mühürlenmis oldu. Artik Dogu Berlinliler ne is yerlerine ne de aile bireylerinin yanina gitmek için sehrin bati kismina geçis yapabiliyordu. Geçis belgesi anlasmasi anca John F. Kennedy’nin ziyaretinden, 1963 yilindan sonra yapilmistir. „Tränenpalast“ („göz yasi sarayi“) adi verilen Friedrichstraße tren istasyonundaki genis bekleme salonu bu dönemde büyük anlam tasiyordu.

Duvarin yikilmasi ve yeniden birlesme

9 Kasim 1989 gecesinde aniden Berlin Duvari’nin yikilmasi gerçeklesti, daha evvel aylar boyunca DDR vatandaslari Macaristan ve Çekoslovakya üzerinden batiya kaçtiktan sonra. Berlin ReunificationBütün sehir, bütün ülke bunu kutluyordu! Bu andan ihtibaren eski DDR’nin vatandaslari yine hürce hareket edebiliyordu.

3 Ekim 1990’daki Almanya’nin yeniden birlesmesiyle birlikte Berlin tekrar Almanya’nin baskenti oldu. Berlin 1999’dan beri yine Alman Federal hükümet konaginin bulundugu yer olmakla birlikte Alman siyasetinin merkezi haline geldi. 19 Nisan 1999’dan beri parlamento, Sir Norman Foster’in restore ettigi eski Imparatorluk parlamento binasinda Alman Federal parlamentosu adi altinda oturumda.

Cam kubbesi o zamandan bu yana Berlinliler ve dünyanin her yerinden gelen turistler için bir atraksiyon. Ve 2000 yilinda Berlinale festivali vesilesiyle Sony Center kapilarini açmistir ve komple yeniden tasarlanan Potsdamer Platz’daki merkezi tamamlamistir.

Kaynak : Pro-Log Berlin

Berlin Ulaşımı Hakkında

Türkiye’den Ulaşım

Türkiye’den Berlin’e OnurAir, Pegasus ve Türk Hava Yolları ile 3 saatlik yolculuk sonrası ulaşabilirsin.

Berlin Tegel Havalimanı- Şehir Merkezi Ulaşımı

Tegel Havalimanı şehir merkezi arası TXL isimli otobüsle 20 25 dakika mesafededir. TXL otobüsü ile Zoologischer veya AAlexanderplatz gibi önemli noktalara ulaşımı kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Otobüsle hemen havalimanı çıkışında yer alıyor. Konaklayacağınız nokta ne olursa olsun Alexanderplatz’da bulunan metro veya tramvay ile kolaylıkla aktarma yaparak ulaşımı sağlayabilirsiniz.

Schönefeld Havalimanı – Şehir Merkezi Ulaşımı

SXF kodu ile bilinen havalimanı genelde Türkiye’den direkt yapılan uçuşlarda kullanılmıyor. Ama yine de Avrupa içinde bir iç hat uçuş yaptıysanız indiğinizde S0 VE S45 numaralı otobüsler ile şehir merkezine ulaşmak mümkün. İsterseniz yürüme mesafesinde olan tren istasyonuna da direkt vasıta kullanmadan yürüyebilirsiniz. Havalimanından ayrıca şehir merkezine gitmek için 171 numaralı otobüsü tercih edin lütfen.

Taksi İle Ulaşım

Berlin’de iki havalimanından da şehir merkezine ulaşım ücreti : 50 Euro civarında.

Şehir içi Ulaşım

Berlin ulaşım ağı konusunda aşmış hatta daha da aşmaya devam eden bir ülke. Her metro veya tramvay durağında Türkçe seçenek bulunan bilet otomatları yer alıyor. Bu menüde rahatlıkla Türkçe’den faydalanabilir ve kendinize uygun bileti alabilirsiniz. Günlük ücretin 7 Euro olduğu biletlerde tek yön sefer ücreti ise 2,7 Euro. Bu süreçte çok fazla aktarma da yapabilirsiniz. Tek yön demek aktarmalar sonrasında ulaşacağın nokta demek aslında. Ayrıca biletlerinizi aldıktan sonra hemen yanda olan makinelerde tarih bastırmanız gerekiyor. Yoksa bilet geçersiz.

Berlin’de U ve S harfleri var ulaşımda. U harfi metro, S harfi ise tramvay veya banliyö hattı anlamına geliyor.

Tariff AB: 2.80; reduced: 1.70 Euros
Tarif ABC: 3.40; reduced: 2.50 Euros

Bradenburg Kapısı

Berlin’in ana sembolü burası. Şehrin merkezinde doğu Berlin olarak bilinen kısımda kalan bir anıtsal kapı. Kapı 1791 yılında yapılmış. Üzerinde dört atlı savaş arabasıyla betinlenmiş kanatlı zafer heykeli bulunuyor. Kapı, Berlin Duvarı’nın inşaasının ardından tarafsız bölgede kalmış. Fakat Berlin duvarının yıkılmasıyla kutlamaların merkezi haline gelmiş. Bu kapının çevresinde kaldırımlara dikkat ettiğinizde asfalt yanında Arnavut kaldırımları da göreceksiniz. Arnavut kaldırımlar eskiden duvarın olduğu kısımları simgeliyor.

Soykırım Anıtı Holocaust Memorial

Bradenburg Kapısından 100 150 metre ileride bu kez Avrupa’d katledilen Yahudiler ile ilgili bir anıt var. Berlin’de Holokost’da hayatlarını kaybetmiş Yahudilere adanmış bir anıt mezar niteliğinde olan soykırım anıtı üzerine sakın ama sakın çıkmayın, çıkıp poz verebilirim diye düşünmeyin. Çünkü Almanlar ciddi bi saygısızlık olarak görüyor bunu. Laf söz edebilirler. Demedi demeyin. Mezarda 2711 adet beton blok varmış. Boylarının farklı olması ise her yaşta öldürülen Yahudileri temsil ediyormuş.

Berlin Duvarı

Berlin duvarı (Berliner Mauer) süreci, II. Dünya Savaşı’nı kaybeden Almanya’nın yaşadığı en karmaşık ve kötü süreçlerden birisi olmuştur. Bu yenilgiyle Almanya ve başkenti Berlin işgalci ülkeler; İngiltere, Fransa, Amerika ve Sovyetler arasında dört kısım olarak paylaşılmıştır. Sonrasında Batı ittifakı birleşmeyi önermiş ve Sovyet güçlerinden olumsuz yanıt almıştır. Bu olumsuz cevap yeni rejimlerin oluşmasına ön ayak olmuştur. Bu bölüm ile ilgili özel bir yazım var. Berlin duvarı ile ilgili detay yazım için buraya tıklayabilirsiniz.

TV Kulesi Alexanderplatz

Şehrin kalbi Alexanderplatz. Tüm metro aktarmaları, havalimanı ulaşımı vs hepsinin merkezi burası efendim. Bu meydanı simgeleyen ve şehrin neresinde olursanız olun yön bulmanıza yardımcı olan tv kulesi de burada. 368 metre yükseklik ile Almanya’nın en yüksek yapısı olarak göz önünde. Gözlem katı yerden tam 204 metre yükseklite olan kuleye ücret karşılığı çıkabiliyorsunuz. Ücret ise 14 Euro olması lazım. 360 derece şehri görebileceğiniz en etkili yer.

Tiergarten

Şehrin akciğerleri burada. Müthiş büyüklükte geniş bir alan. Kimi köpeğini gezdiriyor, kimi mangal yapıyor kimi ise koşuyor sporunu yapıyor. Herkese yetecek kadar büyük bir bölge gerçekten. Burada bir de kule var. Dilerseniz tepesine kadar merdivenle çıkabilir ve bu harika pozlardan yakalaybilirsiniz. Ücret ise 3 Euro.

Zoo

Berlin hayvanat bahçesi Avrupa’nın en büyük hayvanat bahçelerinden birisi. Hayvanat bahçesi şehrin hemen merkezinde meşhur KaDeWe Alışveriş Merkezine yürüme mesafesinde bir noktada. Dilerseniz hayvanat bahçesine girmeden çevredeki cafelerden maymunları izleyebilir isterseniz ise hayvanat bahçesini ziyaret edebilirsiniz. Kapısı da baya büyük. Bu kapıya filli kapı derlermiş efendim. İçeride Hindistan ve Afrika fillerini, dev pandaları ve tek boynuzlu gergedanları görebilirsiniz.

Checkpoint Charlie

Doğu ile Batı Berlin arasındaki en stratejik sınır kontrol noktası. Sadece bu kulübe değil aynı zamanda bir de müze var arka tarafında. Burada Berlin’in o dönemde yaşadığı hayat gözler önüne seriliyor. Son derece ilginç fotoğrafların ve bilgilerin yer aldığı bir bölge. Müzeye giriş 12,5 Euro, bu askerlerle fotoğraf ise 3 Euro.

Müzeler Adası Museumsinsel

Müzeler adası gerçekten bir ada üzerine kurulu müzelerden oluşan bir kompleks aslında. Türkiye’nin de bulunduğu dünyanın bir çok ülkesinden çok önemli eserlerin getirildiği bir bölge. Türkiye’den ne gitmiş yahu diye sorarsan valla Bergama Müzesi’ni resmen almış götürmüşler. Bergama Zeus Sunağı kalıntıları 1870 yıllarında II.Abdulhamit’in izniyle buraya getirilmiş. Her yıl binlerce turistin geldiği bu müzelerde ücretlendirme ise şöyle, tüm müzeler : 18 Euro. Tek müze ise 12 Euro.

Hangi müzeler var ?

  • Bizans dönemine ait eserler için Bode Müzesi.
  • Mısır tarihine ait eserler için Neues Müzesi.
  • Yunan ve Türk tarihine ait eserler için Pergamon Müzesi yani Bergama Müzesi
  • Yunan ve Roma dönemine ait eserler için Altes Müzesi.

Kreuzberg

Aslında burası Berlin değil. Hatta Almanya’da değil. Burası Türkiye bildiğin. Kırtasiye, berber, Telekom, dönerci tabelalarının olduğu, kapısından insanların çekirdek çıtladığı,  taksicilerin abi bırakayım mı dediği, girişinde Kreuzberg Merkezi yazan (Türkçe evet ) bir Berlin semti. Buranın çok farklı bir havası var gerçekten. Berln’e geldiğinizde amaan Türk mahallesii deyip geçmeyin bir uğrayın derim. Türkiye’den kilometrelerce uzakta böyle bizden bir mahallede gezmek eminim çok garip gelecektir.

Berliner Dom

Başkentin en önemli katedral. Avrupa başkentleri arasında en ihtişamlı prestijli din merkezlerinden biri gerçekten. İçeri giriş ve üst katından şehire şöyle bir bakmak mümkün. Keyifli güzel bir terası mevcut. Farklı bir katedral merakınız varsa gelmişken hazır uğrayın derim efendim.

Reichstag

Brandenburger Kapısına 5 10 dakika yürüme mesafesinde yer alan bir parlamento binası ama öyle böyle değil. Cam kubbesi sayesinde Bundestag salonuna havalandırma sağlamak ve güneş ışığından yararlanması amaçlanmış. Geceleri ise içerideki ışığı dışarıya veriyor ve hoş bir görüntü sağlıyor. Turistler için listenin başlarında olan bir mekan olmuş artık. Sırasından öyle anladım valla. Şehri panoramik görebileceğiniz, günü batırabileceğiniz ve estetik mimari fotolar yakalayabileceğiniz bir yer. Girişi ücretsiz. Ama bir form doldurmak şart. O yüzden buraya tıklayınız.

 

 

Mitte

Berlin’in en canlı mekanlarının bulunduğu, alışveriş yapabileceğiniz güzel cafelerde oturabileceğiniz turistik aktivetelerin en yoğun olduğu merkez.

Bonanza Roastery

Kreuzberg tarafında gezerken mola vereceğiniz, iki sohbet edelim fotoğrafları instagram’a atalım diyebileceğiniz güzel bir mekan. Kahvesi ve tatlıları da gayet değerlendirmelik gerçekten. Buara wifi gerçekten çok hızlı !

Ben Rahim

Mitte bölgesinde yer alan küçücük turşucuk bir mekan. Take Away için ideal. Kendi çekirdeklerini kullanıyorlar.

Happy Baristas

Diyeceğim 2 şey var. 1 kekleri 2 atmosferi. Ortam çok keyifli ve dinlendirici. Fotoğraf anlatıyor zaten durumu biraz.

Camon Coffee

Kek tutkunu bir gezgin olarak favorilerimden birisi Camon. Çok fazla kek çeşidi var bu yüzden birden fazla kişi gittiyseniz farklı farklı alın ki hepsinin tadını deneyimleyin derim. Keyifli sohbet için son derece güzel bir mola noktası. Reuterkiez tarafında şık bir mekan.

19grams

İsmi çok garip değil mi ? Konumu Kreuzberg’de olunca bir şeyler garip olması normal zaten 🙂 Kahveleri ve tatlıları gayet lezzetli.

Nothaft + Seidel

Burası sadece kahveci değil aynı zamanda meyve suları ile de tanınmış bir mekan. Küçük ama beğeneceğinizi düşündüğüm bir mekan.

Wohnzimmer

Burası baya iyi gerçekten ! Özellikle dekoru ile ön planda olan cafeleri daha çok seviyorum zaten.  Bu da şehrin en iyilerinden birisi kesinlikle ! Çalışanlar çok güler yüzlü ve tatlıları özellikle de cheescake’i son derece iyiydi !

1900 Café Bistro

Kahvaltısını da düşünün ! Sadece kahve değil aynı zamanda kahvaltısı da ön planda olan bir mekan. Özellikle Almanlar baya bayılıyor buraya. Umarım yer bulursunuz ! Bide tabakları ve mekanın içi çok iyi dekore edilmiş. Önerilir efendim.

The Barn

Mitte’de son derece keyifli bir mekan daha ! Yakınsanız değerlendirin.

Einer dieser Tage

Anneaneme ziyarete gelmiş gibi hissettim kendimi retro dekore edilmiş, biraz da ahşapla ön planda olan şık bir kahve dükkanı.

Café Pförtner

İstanbul’da 500T ile büyümüş insanız. Metrobüsle işe güce koşturan nsanlarız. Hal böyle olunca otobüs genelde ayakta gittiğimiz eziyet gördüğümüz bir yer aslında ama burada bir otobüsü öyle güzel dekore etmişler ki. Çok hoşuma gitti. Gesundbrunnen bölgesinde yer alan güzel bir tecrübeyi elde edebilirsiniz burada. Önerilir.

Ayrıca, bu cafelere de gidebilirsiniz efendim.

  • Five Elephant
  • Coffee Profilers
  • Oslo Kaffebar

 

Yorumlar