Karacadağ Volkanik Dağı, diyarbakır’a 40 km uzaklıkta. 11 milyon yıl önce püskürttüğü lavlar Dicle kenarına kadar geldi ve bu şehrin kuruluşunda etken olan meşhur Bazalt taşını oluşturdu. O günden bugüne dek Diyarbakır’da çok şey değişti. Bakalım günümüz Diyarbakır’ın da neler yapabiliriz ?

Diyarbakır Gezilecek Yerler

Ulu Camii

Diyarbakı’da gezilecek yerlerin ilk sırasında her zaman Ulu Camii olur. 639 yılında kiliseden camiiye dönen Ulu Camii Türkiye’nin en eski ibadethanelerinden birisidir. Fotojenik ve bir o kadar da farklı duygular hisettiren camii de bir çok hikaye bulunuyor. Mesela duvarlarında 3 adet kitabe var. Zamanında iletişimin en kolay yolu camiiye gelen cemaat olduğu için devletin vatandaşlara bir şey duyurmak istediği zaman camii civarını kullandığı biliniyor. Bu 3 ktiabede ise şunlar yazıyor.

  • Selçuklu Dönemine ait.  Mardin Kapı, Rum Kapı, Yeni Kapı ile hesvel baheçelerindeki vergiler kaldırılıyor.
  • Artuklu Dönemine ait. Diyarbakır halkı için tartı ve ölçülerdeki vergiler kaldırılması emrediliyor.
  • Osmanlı Dönemine ait. 4.Mehmet 1683 yılında, kitabede Paskalya akçası adı altında ücret alınmayacak. Din adamları vergiden muaf. Ben bu vergileri kaldırdım. Kim geri getirirse allahın gazabına uğrasın, lanetlenmiş zalimlerden olsun.

Sülüklü Han

Diyarbakır’da son dönemde yıldızı parlayan yerlerden birisi. Zamanında hekimler tarafından şifalı olduğu ön görülmüş ve buradan çıkarılan sülükler ile hastalar şifa bulmuş. Adı da buradan geliyor zaten. 1683 yılında yaptırılan Sülüklü Han günümüzde bir cafe. Süryani şarabı ve kahve içeb,ileceğiniz sohbet edebileceğiniz bir mekan.

Dört Ayaklı Minare

Rivayete göre minarenin sütunları altından 7 defa geçenlerin dilekleri kabul olurmuş. Türkiye’de tek olan, başka örneği bulunmayan bu minare Hasan Paşa Hanı’nın hemen yakınında yer alıyor. Şeyh Mutahhar Camiisi’nin dört ayaklı minaresi tadilat sonrasında yeniden ziyarete açılmış durumda.

Surlar

Bunu bir yerde okudum çok şaşırdım. Eğer doğruysa gurur sebebisin Diyarbakır ! Çin Seddi sonrasında dünyanın en uzun ikinci yapısıymış surlar. 5,5 km uzunluğunda olan surlar şehri bir daire içine alarak Sur ilçesini oluşturuyor. 5 çıkış kapısı olan Surlar da bir takım simgeler ve kabartmalar da yer alıyor. Duvarlarda ise neler mi var dersin ? Diyarbakır’ı ele geçiren uygarlıkların burada ne yaptıklarını anlatır, hangi komutan emriyle hangi mimar iş yaptı anlatılır. Arapça latince hepsi yazar. Gelenek olmuş. Esirgeyen bağışlayan allahın adıyla emir ümmiyi emir abdullah emriyle dini aziz kılmak, müslümanları korumak için yaptırılmıştır. Nafakası x tarafından karşılanmış x tarafından x döneminde yaptırılmıştır. Büyük ve kudret allahındır.

Bazen simgeler de olur. gunahsız ruhların simgesidir güvercin. hayatı simgeleyen hurma ağacı. meyvelerden günahsız ruhlar yiyorsa cenneti simgeliyor. Kartal figürü onur mevkii olarak herşeyin üzerinde yer alır. Aslanlar hükümdarlık, asalet sembolleridir. Yas geleneğinde at figürü kullanılır. At kuyruğu bağlanır. Bu şehit olmayı göze almış savaşçı yoludur.

 

Hasan Paşa Hanı

Diyarbakır’da Ulu Camii sonrası ilk akla gelen noktalardan birisi. Han restorasyon sonrasında 2005 yılında açılmış. Restore edilmiş ve günümüzde kahvaltı sofralarının bol olduğu bir  var. İpekyolu üzerinde olunca, zamanıdna kervanlar buraya gelir burada konaklarmş. 3 kattan oluşan bu handa gelen kervanlar develer alt katta durur, orta alan ticaret üst katlar ise konaklama amaçlı kullanılırmış.

Dengbej Evi

Bir Kürt geleneği dengbej evleri. Aşk, hikaye, yaşanmışlık anlatılır.  Dengbêjlik bir Kürt geleneğidir. Kürt dili, edebiyatı, tarihi, kültürü ve müziğini bugünlere taşıyan bu kişilere, dengbêj, yani tarihin aktarıcıları denilir. Dengbêjler sadece şarkıcı veya hikaye anlatıcısı değil, aynı zamanda Kürt kültürünün, sözlü edebiyatının ve tarihinin taşıyıcısıdır. Güçlü sesleriyle tarihin tanıkları, Kürtlerin hafızası ve halkın ozanıdırlar. Kürtçe bilmesiniz dahi ortamın sıcaklığı ve bir kültürü nasıl yaşattıklarına şahit olursunuz. Buraya gelip bir stran(Şarkı) dinlemeden geri dönmeyiniz. Genel olarak anlamayacaksınız fakat çevrenizde anlayan amcaların teyzelerin dalıp gitmelerini gözlemlemek bile ilginç olabilir.

Hz Süleyman Camii

Burası son dönemde inanılmaz değişmiş ! Saray Kapı’dan girerek başlayan komplekste surları da ziyaret edebilir, yeşillik içinde dinlenebilir veya Diyarbakır Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Bölgede Atatürk Müzesi, Diyarbakır Müzesi ve Diyarbakır fethi sırasında şehit olan 27 sahabenin yattığı Meşhed bulunmaktadır.

Eğil

Diyarbakırlıların hava güzel olduğunda kaçtığı, geleceğin Halfetisi olarak tanımlanan bir bölge. Baraj gölü çevresinde doğa yürüyüşü yapabilir, güzel fotoğraflar yakalayabilirsiniz.

Gazi Köşkü

Semanoğlu Köşkü olarak da geçiyor burası. 1. Dünya Savaşı sırasında karargah olarak kullanılmış önemi büyük bir yapı 1935 yılında belediye tarafından satın alınmış ve Gazi Mustafa Kemal’e hediye edilmiş.  İçinde Atatürk’ün odasını ziyaret edebilir, fotoğrafları ve eşyalarını inceleyebilirsiniz. Ayrıca köşk arkasında bir de müze cafe bulunuyor. Çok güzel cevizli kahvesi var. Önerilir.

Meryem Ana Kilisesi

İlk yapılış tarihi kaynaklarda yer almıyor. 2005 yılında Süryanilerin ortaklaşa çalışmasıyla restorasyonu yapılan Meryem Ana Kilisesi günümüzde Süryaniler için büyük önem taşıyan bir ibadethane.

Çay Önü

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’ni gezme fırsatınız olursa eserlerin çoğunun buradan çıktığını göreceksiniz. Çay Önü; mimarisi ve büyük arkeoloji kazılarının yapıldığı bölge açısından son derece önemli bir yer konumunda. Hala yapılan kazılarda MÖ 10.000 yılına uzanan bir çok eserin araştırma çalışması yapılmaktadır.

Cahit Sıtkı Tarancı Evi

Diyarbakır Sur’da en güzel korunmuş konak örneklerinden birisi Cahit Sıtkı Tarancı Evi. Müzede usta şairin hatıraları, kitapları, şiirlerinden örnekler ve kendisine ait eşyalar bulunuyor.

On Gözlü Köprü

Dicle nehri üzerinde bulunan Diyarbakır merkezine 10 dk uzaklıkta olduğu çevresinde bir çok cafenin bulunduğu on gözlü köprüye bakarak çay kahve içebileceğiniz bir yer. Bölgenin bir de hikayesi var. Meşhur Suzan Suzi türküsünü hatırladınız mı ?

Diyarbakır’ın güneybatısında, Dicle Nehri kenarında, Kırklardağı vardır. Bu Kırklardağı’nın arkasında Kırklar Ziyareti vardır. Çocuğu olmayanlar, buraya gelip dilek dilerler.

Bir Süryani zengin ailenin de hiç çocukları olmuyormuş. Kadın, Kırklar Ziyareti’ne gelip dilek dilemiş, adak adamış. Bir kızı doğmuş. Adını Suzi (Suzan) koymuşlar. Her yıl doğum gününde, annesi onu süsler, giydirir ve Kırklar’a götürerek, bir kurban kestirirmiş. Suzan böylesine bin nazlarla büyüyüp, güzel bir genç kız olmuş. Müslüman komşularının oğlu Adil’le, birbirlerine aşık olmuşlar. Yine bir doğum yıl dönümünde, annesi Suzi’yi, hizmetçilerle beraber kurbanını kesmek üzere, Kırklar Ziyareti’ne göndermiş. Arkalarından habersizce Adil de gelmiş. Hizmetçilerin kurban kesme telaşından yararlanan Suzi, Adil’le beraber, dağın arkasına dolanmışlar ve orada sevişmişler. Kırklar Ziyareti, bu beraberliği bağışlamamış ve ziyaret Suzi’yi çarpmış. Kız On Gözlü Köprü‘nün orada, Dicle’de boğularak ölmüş. Suzi’nin ölümünden sonra, Adil de aklını yitirmiş.

Adil ve Suzi’nin yaşadığı dram da dilerden dile türkü olarak taşınmış.

İşte Adil ve Suzi’nin türküsü/ Suzan Suzi:

Kırklar Dağı’nın düzü
Karanlık bastı bizi
Kör olasan zalım Suzan
Ziyaret çarptı bizi

Köprü altı kapkara
Ana gel beni ara
Saçlarıma kumlar doldu
Tarağ getir de tara

Gazi köşkü serindir
Dicle suyun derindir
Ağlama sen garip anam
Kadir mevlam karimdir

Diyarbakır’da Nerede Ne Yemeli ?

  • Diyarbakır Kültür Evi ( Çiğ köfte eşliğinde türkü dinletisi )
  • Saray Kapı Cafe ( Kahvaltı ve kahve )
  • Umut Ciğercisi ( yemek )
  • Hüseyin Usta Dağkapı Ciğercisi ( yemek )
  • Ciğerci Xale Meheme ( yemek )
  • Buket Lahmacun ( yemek )
  • Etiş ( yemek )
  • Fırın-cı ( yemek )
  • Yade ( 3.Nesil Kahveci )
  • Kervansaray Şarap Evi ( Süryani şarabı )
  • Şahin Usta, Günaydın Ciğer ( yemek )
  • İç Kale Cafe ( kahvaltı )
  • Bezgin Bekir ( alkollü aktivite )
  • Leman Kültür ( alkollü aktivite )
  • Hacı Levent ( tatlı )
  • Şehmus Baklavaları ( burma tatlı )

Yorumlar