Ödemiş’te Bir Haftasonu Kaçamağı

Yahu İstanbul’dan haftasonu kaçamağı Sapanca olmaz ki sadece. Ödemiş de olur..

Artık çok alıştık İzmir denilince akla Foça, Alaçatı, Urla gelmesine. Aslında Ödemiş gibi bir değer var bir tek İzmirlinin bildiği neredeyse. İzmir’den 110 km uzaklıkta Ödemiş ilçesinde mükemmel bir 48 saat geçirdim. Ve bu haftasonunda İzmir’in çok farklı noktalarını keşfetme imkanım da oldu. Bozdağ, Gölbaşı, Birgi ve Ödemiş merkezinde çok güzel ve keşif dolu vakit geçirdim. Haydi gelin sizlere Ödemiş’i anlatayım.

Ödemiş Merkez

İzmir’den ister karayolu ister demiryolu ile ulaşabiliyorsun Ödemiş’e. Ödemiş’te gerek lezzet durakları gerekse tarih açısından tam 1 güne yakın zamanını geçirebilirsin. Peki neler yapabilirsin bu güzel ilçede ?

Ödemiş Müzesi: Çok büyük bir şey beklenmesin ama yine de eser eserdir. Tek bir salondan oluşan bir müze. Arkeolojik eserler, kandiller, heykeller ve bol miktarda silke var. Müzedeki toplam eser sayısı 4458.

Bedia Akartürk Anı Müzesi :Türkiye’de çok sevilen ve nadide bir sese sahip sanatçı için açılan Bedia Akartürk Müzesi‘nde, sanatçının bu zamana kadar aldığı ödüller, sahne kıyafetleri, fotoğrafları ve kendi diktiği yöresel kıyafetleri görebilirsiniz.

Ödemiş Pazarı: Ödemiş pazarı cumartesi günleri PTT sokağında kuruluyor. Son derece hareketli ve yöresel ve organik lezzetlerle dolu olan pazarda incir, peynir ve zeytin gibi ürünler daha ön planda gidiyor.

Yıldız Kent Otel Müzesi : Burası Ödemiş’te çok ilginç bir müze. 27.000 civarında eserin bulunduğu bir müze. Hanın üst katında Yıldız Kundura Odası, “Çeyiz-Gelin-Düğün” Sergi Salonu, Yıldız Sinema Odası, “İlkkurşun” Sergi Salonu, “Kore Savaşı” Fotoğraf ve Obje Sergi Salonu bulunurken, alt katında ise, Berber Odası, Tütün Odası ve Saatçi Odası yer alıyor. Eski esnaflık kültürünü gözlemek ve fikir edinmek için son derece güzel bir müze. Bence vaktiniz varsa bir bakın derim.

Peki Ödemiş’te Nerede Ne Yemeli ?

  • Hurşit Ödemiş Köftesi
  • Dpstol Ödemiş Köftesi
  • Töngül Pide Fırını
  • Bağdat Katmer
  • Akasya Sandviç

Bozdağ

İzmir’e kar mı yağıyor geyiği yapmayın aman. Zira kendilerinin şehire 1,5 saat uzaklıkta kayak merkezi Bozdağ var aslında. Bozdağ’da zaman zaman 120 cm’e ulaşan karlar son derece keyifli bir kayak imkanı veriyor misafirlerine. Bozdağ tesislerine gelmeden önce meşhur ödemiş patatesi kızartılıyor, sucuk ekmekler yapılıyor çay hizmetleri veriliyor.

Bu arada Bozdağ yolunda, kırık oluk isimli bir de bölge var. Buranın adı da çeşmeden geliyor aslında. 40 tane yanyana duran çeşmeden arka arkaya su içersen dilediğin dilek gerçek olurmuş. Öyle derler. Valla denedim. Haydi hayırlısı. Efendim bölgede dere kenarında lezzetli Ödemiş patetesini tüketebilirsiniz. Baya lezzetli gerçekten. Ayrıca aracınızı sakın ama sakın yol kenarına parketmeyin köy yeri vs dinlemiyor çekiyorlar, cezayı yapıştırıyorlar haberiniz olsun.

Gölcük

Asırlık ağaçları, şifalı bitkileri ve geniş çam ormanlarıyla Gölcük, tarihteki en eski yerleşim yerlerinden. Gölcük son derece hoş bir yer gerçekten. Nasıl İstanbul’un Sapanca’sı, Abant’ı varsa buranın da Gölcük’ü var. Bir kere eskiye nazaran baya elden geçmiş. Daha düzenleniş sahil kısmı. Fotoğraf tutkunlarının çok seveceği bir yer olduğu kesin ama. Özellikle arkada Bozdağ alarak çok güzel fotoğraflara çekebilirsiniz. Yetmedi mi ? sahil kenarında hamakta sallanıp, mangal yapabileceğiniz çok güzel alanlar da var. Zira, söylenenlere göre yaz aylarında Gölcük mangal dumanı altında kalıyormuş. Gölcük bu arada öyle basit bir göl kenarı değil bildiğin mahalle. Yemek yenilecek alanlar ve cafeler mevcut haberiniz olsun.

Birgi

Birgi Ödemiş’te en beğendiğim yer Bozdağ yamacında kurulmuş şirin mi şirin bir kasaba. Kendine has taş sokakları, konakları ve butik mekanlarıyla Şirince’nin daha tenhası ve bir o kadar kıymetli hali. Ödemiş’e 10 km uzaklıkta. 3000 nüfuslu küçük bir köy olan Birgi’nin tarihi M.Ö 2000’li yıllara kadar uzanıyor. Frigler, Persler, Bergama Krallığı, Bizanslılar, Romalılar, Aydınoğulları ve daha sonrasında ise Osmanlılar’a bağlı olarak günümüze kadar gelmiş Birgi’ye her medeniyet kendinden izler bırakmış.Zaten sokaklarda dolaşınca ne kadar tarih dolu bir yolcukukta olduğunuzu daha iyi anlıyorsunuz.

Çakırağa Konağı, 1763’te Mustafa Şerif Çakırağa tarafından, ahşapları Venedik’ten getirilerek yapılan üç katlı görkemli bir konak. Avrupa mimarisinin de izlerini taşıyan konağın dış yüzündeki işlemeleri, kalem işi süslemeleri ve mimarisi ile çok özel bir yer. Hemen her odası ve tavan süslemeleri pek bir güzel. Dikkatli bakarsanız süslemelerde Küçük Menderes Havzası’nda yetişen 72 çeşit sebze ve meyve resimlerini görebiliyorsunuz. Restore edilen konak, bugün Kültür Bakanlığı’na bağlı bir müze olarak hizmet veriyor.

Ulu Cami, 1312’de, beylikler döneminin ilk camilerinden biri olan Mehmet Bey tarafından yaptırdı. Türk-İslam mimarisinin en iyi örneklerinden biri olan caminin güney duvarındaki antik aslan yontusu bir cami için oldukça ilginç. Çivi kullanılmayan ahşap işçiliğiyle de dikkat çek Ulu Cami, çinilerle kaplı minaresiyle de ilgi odağı. Türbede Aydınoğlu Mehmed Bey’den başka Umur Bey, Îsâ Bey ve Bahadır Bey’e ait mezarlar yer alıyor.

Birgi’de Nerede Konaklamalı ?

Saliha Hanım Konağı: Birgi’de konak kültürünü ve avluda keyif yapmak ne demek burada anlıyorsunuz. 2014 yılında restore edilen bu konakta odalar hala ilk günkü gibi kültüre uygun şekilde restore edilmiş. Hatta Çağan Irmak ve ekibinin konakladığı odalar da burada. Hatta üst katta bulunan odaların girişinde kimin o odada kaldığı da bir tabela ile belirtilmiş. Cumbalı odada konaklayan biri olarak son derece keyif aldım Saliha Hanım Konağında. Otelin dekorasyonu ve akşamları düzenlenen şarap geceleri son derece keyifli bir konaklama imkanı sunuyor. Ayrıca kahvaltısında kullandıkları ürünlerin tamamı neredeyse organik. Son derece keyifli bir kahvaltı sizleri bekliyor bahçede.

Peki Birgi’de Nerede Ne Yemeli ?

Morfesli: çaylar, kahveler, ağaç altında sohbetler.

Birgi Ocakbaşı: Birgi’de akşam bir alkol alalım ocakbaşı yapalım derseniz burası aklınızda olsun fena yer değildir. Aile için uygundur.

Nardanem : Nardanem hem iç ve hem dış alanı olan güzel butik bir mekan. Yemek ve kahve için gayet uygun bir mekan.

Papaz Deresi: Tandırda ekmek pişiren teyzelerin olduğu iki katlı bir konak. Konağın balkonundan yeşile uzun uzun bakabilirsiniz.

Baba Lokantası : Ev yemeklerini en lezzetli şekilde yiyebileceğin lokanta. Küçük kendi halinde bir esnaf lokantası ama lezzetleri son derece tatmin edici.

Saliha Hanım Konağı: Kahvaltı için ideal bir mekan. Otel aslında ama dışarıdan da misafir kabul ediyorlar. Reçelleri ve peynirleri baya baştan çıkartıcı.

 

Yorumlar