İzmir Kordon’da yürürken böyle bir mekan ile karşılaşacağımı, yaşamadığım hatta babamın bile yaşamadığı yıllara gideceğim aklımın ucundan geçmezdi. Moresi’de kahvaltı yaptıktan sonra Kamuran isminde bir mekana oturdum. Ama ne mekan ! Tamamen gerçekten, evet yanlış okumadınız gerçekten hikayelerden kurgulu bir mekan. Gelin sizlerli 1950’lere götüreyim.

1953 senesinden mektuplar, şiirler..

Dükkana girince ilk göze çarpan şey duvarda asılı olan mektuplar oluyor. Önce ne olabilir ki amaan dekor için yapmışlar diye düşünebilirsin ama aslında olay pek öyle değil. Kamuran Dedenin Asuman Nineye yolladığı mektuplar bunlar ve öyle bir dil kullanmış ki, öyle bi nezaket var ki mektuplarda duygulanır başka mektup var mı diye sorarsın çalışanlara. Öyle özlediğimiz veya hiç rastlamadığımız cinsten bir samimiyet bu.. Ha bu arada o mektuplar nereye gidermiş biliyor musunuz ? İsmet İnönü Mahallesi Bakkalı Selçuk. Adres bu sadece. Mektuplardan birinden çıkan şiir,

Her yeri bir leylak kokusu sardı

Bu gece gönlümde birtanem vardı

Yıldızlar eridi her yer karardı

Anladım ebedi dostum Asumandı.

Dükkann %90’ı evden..

Burayı öyle sonradan zorlama retro dükkanlara benzetme rica ediyorum. Buzdolabı ve bazı tabak çanak dışında bir çok detay evden gelmiş. Salondaki televizyon, koltuk takımı koridordaki halı, banyodaki testi, mutfaktaki raf vs vs.. Her şeyin evden gelmiş. Yani sen aslında bu cafede Kamuran Asuman çiftinin evine misafir oluyorsun. Dükkan içinde tur atarken denk geldiğim F isimli dantelin anlamını sordum. Meğer Asuman Hanım’ın ilk adı Fatma’ymış. Fakat köylü kızı ismi diye değiştirilmiş. Dükkanda cevabını merak ettiğiniz bir çok detay göreceksiniz. Hazır olun !

Kamuran fotoğrafları..

Dükkanda bir çok noktada hatıra fotoğrafları var hatta bir de bir tüm cephesi Kamuran Dede olan bir de duvar var. Yanında ise şu not, ” Hayalle hatıraların arası, bir hakikatin hikayesi.” Gökhan torunun dedesi Kamuran için hazırladığı bu özel müze kahvecisini mutlaka ziyaret edin ve zaman tünelinde kısa bir yolculuğa çıkın derim.

Kendinizi ve günümüzde yaşadığımız hayatı kıyaslayacağınıza eminim.

Şimdi aşağıdaki mektuplara kısa bir göz atın lütfen..

 

Kamuranlar, Asumanlar bitmesin diyorum…

 

 

 

 

 

 

Yorumlar