Vieux Lyon

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Vieux Lyon yani Tarihi Lyon sokaklarını burada keşfedebilirsin. Özellikle sabah erken saatlerde kendini sokaklara atarsan, meşhur Fransız pastanelerinden gelen kokulara kendini teslim edebilir,  sokakta yürürken kendini kısa bir süre bir film setinde hissedebilirsin. Lyon’un “eski şehir” bölgesi olarak bilinen Vieux Lyon, şehrin en turistik noktası. Lyon’a geldiysen burayı boş geçmemen lazım özetle. Lyon Katedralinin önemli bir yeri olduğu bu dar ve Arnavut kaldırımlı sokaklarda Lyon’un eski yaşamına dair bir çok ize rastlayabilir ve harika fotoğraf kareleri yakalayabilirsin. Gastronomi şehri olmasının ana sebebi  olan restoranlar da genellikle bu bölgede.

Notre Dame de Fourviere ve Fourviere Tepesi

Vieux Lyon’da dolaşırken bir finiküler sistemine denk geleceksin. Bu finiküler ile 2,5 euro ödeyerek Lyon’un en yüksek noktası Fourviere Tepesine çıkabilir ve “Sana bi tepeden baktım ey Lyon” diye haykırabilirsin. Şehirde bir çok noktadan gözüken bazilika’ya bu finiküler ile ulaşabilir ve ziyaret edebilirsin.

Parc de la Tete d’Or

Sabah gazeteyi okurken karşında geyikler, zürafalar olsa? Ya da az yürürüm açılayım derken zebraya denk gelsen? Avrupa’da böyle şanslı insanlar var. Kıskanarak baktım, özlemle anlatıyorum. Park ilk olarak 1857 tarihinde açılmıış. Amaç insanların dinleneceği, nefes alabileceği ufak bir yeşillik. Sonrasında park hızlıca genişlemiş ve günümüze kadar gelmiş. Bugünlerde ise 8 girişi bulunan parkta bir hayvanat bahçesi ve botanik bahçe bulunuyor. Lyon’da şehrin akciğeri olarak kabul edilen bu park günümüzde Lyon’un en önemli noktalarından birisi. Hani İstanbul’da en yüksek gayrimenkul fiyatları boğaz civarındadır ya. Burada da önemli nokta bu park. Parkın çevrsindeki evlerin fiyatları şehrin en yükseklerinden. Halkın son derece önemsediği bu parkta ise gördüklerim beni hayrete düşürdü gerçekten.  Parkta hayvanları izlemek için bir bilet almana, turnikeden geçmene gerek yok. Burası bir hayvanat bahçesi değil. Hayvanların yaşam alanı sadece. Parmaklıklar ardında değil, oturduğum banktan onları izlemleme şansım oldu. Gerçekten inanılmaz bir duygu yaşadım. Lyon’a bir seyahat planlıyorsan listende ilk üç içerisinde burası mutlaka olmalı.

Miniature Museum and Theater

Lyon seyahatimde çok enteresan bir müze tecrübesi yaşadım. Vieux Lyon bölgesinde ara sokakta 1000 metrekareye kurulmuş bir müzeden bahsedeceğim sizlere. Müze denilince aklınıza tarihi bir yapı gelmesin. Bu müze alışılmışın aksine buram buram sanat kokuyor.

Müthiş bir sinema koleksiyonu gerçekten. Star Wars karakterlerinden, Karayip Korsanları gemisine kadar bir çok meşhur filmin sahne dekorları ve objeleri bulunuyor. Sinema sihirbazlarının ekran tekniklerini nasıl yaptıklarına dair bir de filmin gösterildiği müze 4 katlı bir binaya konumlanmış ve 8 farklı odadan oluşuyor. 100’den fazla dekor ve 400’den fazla objenin yer aldığı müzenin ışıklanmasından, ufacık detaylarına kadar bir çok şeye hayran kaldım. Bir avuç büyüklüğünde olan minyatürlerin fotoğraflarını gerçek sanabilirsiniz ama değil. Minyatür sanatçısı Dan Ohlman’ın elinden çıkan eserlere baktıkça gerçekten etkilenmemek elde değil.

Mur Des Canuts

Lyon gerçek bir duvar sanatları merkezi gerçekten ! Buranın çok ilginç bir hikayesi var. 1986 yılında bu binanın ön cephesinde 5 tane reklam panosu var.  Geliri komple binada yaşayan sakinlere aktarılıyor. Bu reklam panolarının daha ilgi görmesi, onlara daha çok para kazandıracak diye düşünülüyor ve arkasına bir mural çizilmesine karar veriliyor. Burada amaç reklam panolarına olan dikkati parlatmak aslında. 1987 yılında o düz duvara öyle bir mural çiziliyor ki, o 5 panonun arkasında 7 bina ve bir merdiven olan mükemmel bir çalışma çıkıyor ortaya. İlk çizildiği dönem Avrupa’nın bir çok noktasından insanlar buraya geliyor. Reklam panolarının canlanması için yapılan çalışma bir anda şehirde bir mural akımına sebep oluyor. Yapılan bir mural çalışması, şehire nasıl turizm akımı yaratır görmüş oldum.

Fresque des Lyonnais

Nehir kenarında bulunan bir binanın arka cadde cephesinde çok güzel bir murala daha denk geldim. Bu biraz daha yeni tabi. Mur Des Canuts’tan ilham almış ve yürümüş bir eser.1995 yılında 7 katlı bir binaya yapılmış viral de, her binada Fransızların bir simge yaşantısına yer verilmiş. Bu arada binalarda hala oturanlar var evet.

Place Bellecour

Lyon’un en büyük meydanı. Bellecour aynı zamanda Fransa’nın en büyük üçüncü meydanı. Kışın buz pisti, yazın ise dönme dolabın kurulduğu meydan Lyonlular için olmazsa olmazlardan. Meydanda ayrıca Küçük Prens ve St Exupery’nin de heykelleri bulunuyor.

Nehir Kenarı

Lyon,  iki büyük nehir olan Rhone ve Saone’nin kesiştiği noktada kurulu bir şehir. Çalışanlar iş çıkışı, öğrenciler okul çıkışı nehir kenarında vakit geçirmekten  büyük keyif alıyorlar. Her akşam  randevulaşmış gibi binlerce kişi nehir kenarında sohbetler ediyor, ayaklarını sallandırıyor nehire. Lyon senin ilgini çeken bir yer olduysa, için rahat olsun. Nehir kenarında herkese yer var.