Bosna’da Müslümanlığın Yayılmasında En Önemli Basamak: Blagaj
Burası Müslümanlığı seçene Boşnaklar için son derece önemli bir nokta. Uzun yıllar savaş ve karmaşa içinde yaşamış halk burada islama sığınıyor. Derviş tekkesinde bulunan zikirler haftada 3 kez yapılırmış. Su kaynağı dibine kurulan bir konakta yıllarca dini toplantılar yapılmış. 7 defa restorasyon gören konak günümüzde müze olarak kullanılıyor. Çevresinde de çok güzel restoranlar bulunuyor. Mostar’a kadar geldiyseniz kesinlikle buraya uğramalısınız boş geçmeyin. Ayrıca bu pınar Avrupa’nın en çok su üreten pınarı. Mostar’dan 20 km uzaklıkta.
Tekke Tarihi
Tekkenin bitişiğinde oluşturulan mimari kompleks tarih boyunca defalarca restore ve dekore edilmiş. Tekke, son şeyhi Seydo Sehoviç’in ölümüne (1925) kadar aktif olarak faaliyetlerine devam etmiş. Sonrasında ise defalarca yasaklar görmüş.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Bosna-Hersek’teki tüm tekke faaliyetleri ve dervişlerin çalışmaları devlet tarafından yasaklanmıştı. 70’li yıllara kadar tekke, Bosna-Hersek Ulusal Müzesi tarafından yönetilmiş. O tarihten 1974’e kadar resmi yöneticisi bulunmazken, İslam Birliği ,dönemin hükümetin izni olmaksızın tekkeyi kullanmaya ve yok olmaktan kurtarmak için kendi yönetimine almıştır. Toplu dua yerlerin geleneğini canlandırmak adına her yıl düzenli olarak organize edilen Mevlit Programı sayesinde Tekke yeniden önem kazanmaya başlamıştır.
Tekkede son restorasyon çalışması 2013 yılında yapılmış. Restorasyon çalışmasından 1 yıl önce, bitişiğinde bulunan ve tamamıyla yıkılmış misafirhane, aslına uygun şekilde tekrar inşa edilmiş.
Tekkenin amacı ilk kullanım amacı olan zikr faaliyetlerini yerine getirebilmek. Misafirhanin ise gelen misafirleri karşılayarak tamamen geçici bir amacı bulunmaktaydı.
Tekkenin kompleksinde sırasıyla bulunan yapılar: En önde tekke yüksekliğinde bir bina, onun arkasında daha küçük bir bina ve onun yanında ise kubbeli bir cami bulunmaktaydı. Bu yapıların devamındaşu anda da mevcut olan yapılarbulunmaktaydı: Bunlar, Sarı Saltuk ve Açık-Başı türbesive tekkenin kendi yapısıdır. Bütün bu beş yapı kendine özgü bir mimari yapıyı oluşturmaktaydı.
Buna Kaynağı
Buna Kaynağı Avrupa’nın en büyük kaynak suyu (pınarı) olarak kabul edilir. Bir saniyede 30 metreküp su verir. Yüksek uçurumlu tepenin eteğindeki mağaranın derinliklerinde çıkan suyun yeri özellikle ilginçtir.
Kaynak deniz seviyesinden 64 metre yüksekte olup Neretva nehrine dökülen Buna’nın akışı toplam 9 km uzunluğundadır. Buna kaynağın asgari su kapasitesi saniyede 3.7 metreküp iken maksimumu saniyede 320 metreküpü aşmaktadır.
Peki Zikir Nedir ?
Ruhaniyete işaret ettiğinde, zikir, „hatırlamak“ ve „anmak“ manasına gelmektedir. Dini bir terim olarak özel solunum ve fiziksel hareketler eşliğinde yüksek sesle veya içten belirli bir ritme göre belirlenmiş sözlerle „Allah’ı yüceltmek“ manasına gelmektedir. Bu gelenek Kuran-ı Kerim’deki 33. Sürenin, 41. ayetini temel alınarak oluşturulmuştur.
„Ey iman edenler! Allâh‘ı çok zikredin.“ Ayrıca Peygamber Efendimizin bir hadisinde de: ‚‘Allah‘ın ismini zikredipte melekler tarafından etrafı sarılmayan ve Allah‘ın merhametiyle örtülmeyen kimse yoktur, yüce Allah onunla birlikte olanlarla onları hatırlamaktadır‘‘ buyrulmaktadır.
Zikir, çokça tekrarlanan bazı söz ve ifadelerden oluşur:
- La ilahe illallah, (Allah‘tan başka ilah yoktur),
- Subhanallah, (Allah noksan sıfatlarından uzaktır),
- Al-hamdulullah, (Allah’a hamd olsun),
- Bismillah (Allah’ın adıyla),
- Lillah, (Her şey Allah’a aittir),
- Allahu ekber, (Allah herşeyin üstündedir),
- Estagfirullah, (Ben Allah’tan af dilerim),
- Ve Allahın 99 ismi zikredilmektedir.
Manevi ilahiler de bu geleneğin bir parçasıdır. Bütün dervişler tarikatın belirlediği programa göre bu halkalara katılmak zorundadırlar. Belirlenen sözlerin haricinde, dervişler, Kuran-ı Kerim’den ayetleri de okumak ve tekrar etmektedirler.