Londra dünyadaki şehirler arasında kültürel zenginlik ve potansiyeli bakımından başı çeken destinasyonlardan biridir ama 7,5 milyon nüfusu , her yıl gelen 27 milyon ziyaretçisi 1600 km alanı ile deneyimli gezginler için bile sersemletici bir durum olabilir.
Londra
Nüfus : 8,539 Milyon
Dil : İngilizce
Para Birimi : Sterlin
Saat Farkı : Türkiye saatinden 2 saat geridedir.
Vize : Birleşik Krallık Vizesi
Konsolos Bilgileri
Adres : Rutland Lodge Rutland Gardens,
Knightsbridge London SW7 1BW,
United Kingdom
Telefon: 020 7591 6900
İngiltere’nin ve Birleşik Krallık’ların başkentidir. 0 derece meridyeninin geçtiği Greenwich kasabası şehir yakınlarındadır.
Dünyanın en önemli iş ve finans merkezlerinden biridir. Yaklaşık 8 milyonluk nüfusuyla AB’nin 2. kalabalık kentidir. Bağlı yerleşim birimleri ile birlikte (Greater London) nüfusu 12-15 milyondur. Km²’ye 4.573 kişi düşmektedir. Avrupa’da en fazla beyaz ırk harici insanın yaşadığı şehirdir. 300’den fazla farklı dil konuşulmaktadır.
Uluslararası turizmin kesişme noktasıdır. Dünyanın en kalabalık hava trafiği Londra hava trafiğidir. 5 uluslararası havaalanı bulunmaktadır. Bunların en büyüğü Heathrow’dur. Heathrow dünyanın en fazla uluslararası yolcu taşıyan havaalanıdır.
En önemli turistik mekânları, Parlamento Binası, Tower Bridge, Tower of London, Buckingham Sarayı, Trafalgar Meydanı ve London Eye. Londra Şehri, Westminister Şehri ve 31 metropoliten-Londra-bölgesinden oluşur.
Yeşili bol olan bir şehirdir. 143 adet kayıtlı park ve bahçe vardır. Thames Nehri şehri ikiye böler.
Londra Ulaşımı Hakkında
Londra ulaşım anlamında gerçekten örnek bir ülke diyebiliriz. Londra şehrinde 5 havalimanı vardır.
Türkiye’den Londra’ya ulaşım
İstanbul’dan 4 saat sürecek yolculuk sonrası Londra’ya ulaşabilirsiniz. Ben bu seyahatimin için online uçak bileti aldım. Bu sitenin en büyük avantajı farklı havayolu şirketlerinin fiyatlarını ve sefer saatlerini kıyaslayarak kendime uygun olanı seçebilmek oldu. Londra biletinizi alırken, govego’ya bi göz atmanızı öneririm. Daha uygun fiyatlı uçuşlar bulma ihtimaliniz yüksek.
Heathrow Havaalanı – Şehir Merkezine Ulaşım
Şehir merkezine 24 km mesafededir. 4 terminali vardır, genelde biz 4’ten uçarız. 1,2,3 yan yana, 4’e ise metroyla ayrıca gidilebilir. (1,2,3 için aynı metro durağı kullanılır) Yaklaşık 45 dakikalık metro seferi ile 15 dakikada Piccadilly hattından şehre inebilirsiniz. Paddington istasyonuna 15 dakikada bir kalkan tren en hızlı yoldur ama 15 pound’tur. Yolculuk 15 dakika sürer.
Gatwick Havaalanı – Şehir Merkezine Ulaşım
45 km mesafede kuzey ve güney isimli iki terminal ile hizmet veren Avrupa’nın büyük bir havalimanlarından birisi. 3 dakikada bir terminaller arası iç tren kalkar 2 dakikada diğerine varır. Günün saatine göre 15 ilâ 25 dakikada bir express tren vardır, 15 Pound’a binilen bu trenle merkezdeki Victoria Tren İstasyonu yaklaşık 30 dakika sürer. Bileti tren içinde de görevlilerden alınabilir. Güney terminalinden 90 dakika süren çılgın şehirler arası otobüs ile 6 Pounda şehre gidebilirsiniz. Gece yolculuğu sadece taksi ile sağlanır, fiyat yaklaşık 80-90 Pound arasında sabitlenebilir. Binmeden fiyat sorulmalıdır.
Stansted Havaalanı – Şehir Merkezine Ulaşım
Pegasus Hava Yolları ile Londra’ya uçuyorsanız bu terminale inersiniz.. Şehir merkezinden 66 km uzaklıktan Liverpool istasyonuna Stansted Express Treni ile 19 Pounda gelebilir, buradan da 2 Pounda metro ile istediğiniz yere gidebilirsiniz. 15 dakikada bir sefer vardır. 45 dakikada şehre varırsınız. Gece geldiyseniz 90 dakikalık yolculukla National Express’in otobüslerini yaklaşık 10 Poundluk bir ücretle 24 saat kullanabilirsiniz.
Luton Havaalanı – Şehir Merkezine Ulaşım
Yine ekonomik havayolu şirketlerinin havalimanıdır. Ücretsiz otobüslerle 8-10 dakika süren bir yolculukla tren istasyonuna gelir, 35 dakikalık tren yolculuğu için 12,50 Pound ödeyerek Kings Cross Thameslink istasyonuna varabilirsiniz.
Şehir İçi Ulaşım
Metro : Gerçekten şehrin altında bir Londra daha var diyen olursa inanın derim. Dilediğiniz her noktaya metro ile gidebilirsiniz.Sabah 05.00 ile 00.30 saatleri arasında çalışıyor.
Şehir İçi Ulaşım’da Kullanılan Kartlar
Oyster Card :
Londra toplu taşıma sisteminde kullanılan bilet kartına verilen isim Oyster. Oyster, önceden para yüklenebilen ve kullanıldıkça içindeki bakiyeden düşen bir ödeme sistemi. Oyster Kart tüm istasyonlarda satılıyor. Depozito olarak 5 Pound alıyorlar. İlk seferinde 10 Pound yükleme yapılıyor ve her yolculukta içinde bulunan rakamdan düşülüyor. Londra’da ayrıldığınızda 5 pound depozitoyu ve içinde kalan bedeli dilerseniz iade alabilirsiniz. Ancak içinde kalan bedel 10 Pound’dan düşük ise vermiyorlar. Bunun için önce yükleme yapıp 10 Pounda tamamlamalı ve sonra iade istemelisiniz.Satın alma sürecinde Londra’nın hangi bölgelerine ait kart almak istediğinizi soruyor. Tüm bölgeleri almaya gerek yok. Zone 1 ve 2 tüm turistik alanları kapsıyor.
2016 Prices | Anytime | Off Peak | ||
---|---|---|---|---|
Paper | Oyster Cap | Paper | Oyster Cap | |
Zones 1-2 | n/a | £6.50 | n/a | £6.50 |
Zones 1-3 | n/a | £7.60 | n/a | £7.60 |
Zones 1-4 | £12.10 | £9.30 | n/a | £9.30 |
Zones 1-5 | £17.20 | £11.00 | n/a | £11.00 |
Zones 1-6 | £17.20 | £11.80 | £12.10 | £11.80 |
Zones 1-9 | £21.70 | £16.90 | £12.90 | £11.90 |
Travel Card : Oyster dışındaki alternatif. Bu kart depozito tarzı değil. Haftalık sınırsız bir ulaşım imkanı sunar. Benim önerim yürüyerek gezmek açısından Oyster. Fakat tercih edenler olursa diye bu kartın fiyatlarını da paylaşmak isterim.
2016 Prices | 7 Day Travelcard |
---|---|
Zones 1-2 | £32.40 |
Zones 1-3 | £38.00 |
Zones 1-4 | £46.50 |
Zones 1-5 | £55.20 |
Zones 1-6 | £59.10 |
Zones 1-9 | £84.20 |
Zones 2-3 | £24.30 |
Zones 2-4 | £26.80 |
Londra Gezilecek Yerler
Eminim bu liste bu kadarla kalmazdı. Çok güzel ve keyifli yerler var Londra’da..
Londra gezilecek yerler açısından oldukça zengin bir şehirdir. Her anınızı dolu dolu geçirebilirsiniz. Benim önerim, Londra’ya seyahat planı yaptığınızda aklınızdaki gün sayısına iki gün daha ekleyin.. Gerçi o bile yetmeyebilir.
Buckingham Sarayı
Eski ulusların tabloları, mobilyalar, Buckingham Palace’in her ağustos-eylül ayları arasında halkın ziyaretine açılan 19 devlet odasını dekore eden Royal Collection’dan porselenler burada sergilenir. Bu 775 odalı konağa yapacağınız ziyaret sırasında muhafız değişimi veya bir limuzine binmekte olan kraliyet ailesinden herhangi bir üyeyi görebilirsiniz. Muhafız değişimi her gün 11.30 ve 12.00 arasında gerçekleşir. Yüzünüzü saraya döndüğünüzde, sol tarafta her sabah Wellington Barracks’an saraya yürüyüş yapan yeni muhafızları görebilirsiniz. St. Jame’s Park iyi bir manzara izleme noktası gerçekten. Sarayın güney kısmındaki Queen’s Gallery’de 400 yıldır kraliçeler tarafından toplanan ve onlara emanet edilen Royal Collection2dan ulusal eserlwe değişen sergiler halinde sunuluyor.
Westminster Abbey
Bu bina gerçekten İngiltere’nin tarihini özetleyen cinsten. Londra’nın en güzel binası aynı zamanda en eski olanı, tarihi Thames kıyısında 12 Benediktin keşişinin MS 960 yılında kurduğu manastıra kadar uzanır. 11. yüzılda Kral Edward the Confessor yeni ve daha büyük bir kilise inşaa etmiş. Kilise korosu var bir de. Choir School’un 30 genç delikası günlük koro servisinde yer alıyor.Manastırı görmek için Central Hall Westminster’in terasını ziyaret etmenizi öneririm. Burası bir konferans merkezi ve parliament square’de ki metodist bir kilisedir. Görülmesi gereken orijinal bir yer gerçekten.
National Gallery
1824 yılında kurulan ve Batı Avrupa’dan gelen ulusal koleksiyona ev sahipliği yapan galeride büyük ustaların zengin ve çok çeşitli bir koleksiyonu var. National Gallery’nin koleksiyonunda 2.300’den fazla sanat eseri var. Gerçekten etkileyici bir yer. National Gallery dünyanın en büyük sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliğine yapar ve Batı Avrupa sanatının gelişimini 13. yüzyılın başlarından, 20. yüzyıla kadar takip eder. Koleksiyon kronolojik olarak sıralanmıştır ve Sainsbury Kanadındaki erken Rönesans galerileri ile başlayarak ana binadaki 16. ve 19. yüzyıl büyük ustaların eserleri ile devam eder ve Postempresyonist eserler ile sona erer. Daimi koleksiyona ücretsiz giriş imkanı galerinin temel ilkesi olan “herkes için sanat” anlayışına uygundur. Koleksiyonun en eski parçalarının bulunduğu galerinin en yeni kısmı olan, Sainsbury Kanadından başlayın. Rönesans döneminin başlarında çoğu tabloda dini konular resmedilmiş ama portreler ve tarihi manzaralar da oldukça popüler. Van Eyck’den The Arnolfini Portrait yağlı boyanın en erken dönemde yapılan ileri eserlerinden biri ile Piero’nun bir Tuscan arazisinde yer alan Baptism of Christ tablosu da görülüebilecek tablolar arasındadır. Bu 2 tablodan Arnolfini 56. Baptism of Christ ise 66.odadadır. Galerinin dünzelendiği rehberli turlar, konuşmalar, konserler ve aile etkinlikleri gibi organizasyonları kontrol edin. Koleksiyondan seçilen her ay farklı bir tablo, her gün yapılan 10 dakikalık ücertsiz konuşmanın odak noktasıdır. Cuma akşamları kapılar 21.00’e kadar açıktır. Canlı müzik eşliğinde odaları gezebilirsiniz. Güzel bir atmosfer oluyor öneririm.
Parlamento Evleri
Westminster Abbey’in karşısında Westminster Sarayı vardır. 1834 yılında yangında eski binanın yıkılmasından sonra yapılmış. Binanın kuzey ucundaki saat kulesinde dört ufak çanın her 15 dakika da bir , Big Ben’in ise her saat başı çalışını dinleyin. Güney ucundaki Victoria Tower 1858 yılında tamamlandığında dünyadaki en yüksek laik yapıydı.
Tower Bridge
1894 yılında yapılan Londra’nın en ünlü köprüsü şehrin doğu yakasına uzanırken, gemilerin dünyanın en yoğun limanına girişini sağlama sorununu da çözmüştür. Cevap köprünün alt bölümünde yatar, asma köprü tarzı köprünün iki alt bölümü yükseltilir ve böylece gemilerin alttan geçişine olanak sağlanır. Yükseltme mekanizmasını barındıran sivri tepeli kuleler günümüzde Tower Bridge Exhibiton’a ev sahipliği yapıyor. Kuleler arasındaki yüksek yürüyüş yolu nehrin ve batıda St. Paul’s Cathedral ile London Eye ile doğuda Canary Wharf ile Greenwich’in nefes kesen manzaralarını sunar. Köprüyü açan sistem 1974 yılında elektrikli hale gelmiş. İlk yıllarda köprü günde 20 kezden fazla kaldırılırmış. Günümüzde ise haftada üç kere kaldırılıyor.
Tower of London
Kraliyet konutu, hapishane ve kraliyet mücevherlerinin evi olan bu orta çağ yapısı kalenin, oldukça uzun ve zaman zaman kanlı bir geçmişi vardır. William the Conqueror bir kale olarak buranın inşaasını 11. yüzıylda başlatmış. 12 ve 13. yüzyıllar boyunca onu izleyen düer krallar burayı genişletmiştir. 900 yıllık tarihi boyunca kraliyet evi, cephanelik, darphane ve hayvanat bahçesi olarak kullanılmıştır ama en ünlü kullanım alanı hapishanedir. Burada pek çok “misafir” kalmıştır, bunların arasında krallar; kraliçeler, danışmanlar ve eski kraliyet gözdeleri vardır. Bazıları Tower Green’de idam edilmiştir. Yeoman Warders veya Beefeaters’ler burada muhafızlık ve rehberlik yaparlar. Tower’a mümkün olduğunca erken saatlerde gelin, özellikle de yaz mevsiminde sıralar hızla uzar.
Madame Tussauds
Amsterdam’da da bir şubesi olan Madame Tussauds’un merkezi bir nevi. Bir çok balmumu heykelin bulunduğu bir müze. Neredeyse 200 yıldır bal mumu heykeller insanları büyülemiş, şok etmiş ve ziyaretçilerir kendine çekiyor. Metro ile Knightsbridge’e gidin.
Natural History Museum
Devasa dinozor fosillerinden, mikroskobik koleksiyonlara kadar Natural History Museum’un koleksiyonu 70 milyondan fazla örnekten oluşuyor. Burada bir Dodo’nun yani nesli tükenmiş kuş onarılmış kafatasından günümüze ulaşmış bir kaç kalıntısına, ilk insanların fosillerinden gerçek boyutuyla bir mavi balinaya kadar pek çok şey bulabilirsiniz. Müzede 4 farklı alan var. Her biri farklı bir renkte. Bu renkler; green, blue, red ve orange.
Green Zone : Central Halll dahil, bu alan gezegenin ekolojisine bir bakış atar. En ilgi çekici noktalar arasında Creepy Crawlies Gallery, deniz canlılarının fosilleri ve ilk kuş olan Archaeopteryx’den modern sinekkuşuna kadar kuş örnekleri bulunur.
Blue Zone : Central Hall’un solundaki en zemin kattaki bu alana büyük bir dinozor olan Triceratops İskeleti ve 15 cm’lik dişleri ile bir Tyrannosaurus-Rex modeli hakimdir.
Red Zone : Dünyayı şekillendiren güçler temalı bir bölge. Sergide gezegendeki 3.85 milyar yıllık en eski kaya vardır. 2.katta volkanik patlamaları izleyebilir ve 1995 yılındaki Kobe depreminin bir makette canlandırılmasını görmek için simülasyon aracına binebilirsiniz.
Orange Zone : Bu alana gelmek için Blue Zone’dan geçmek gerekir. Koza şeklinde inşaa edilmiştir. Asansör ile 7.kata çıkın e sonra yüzlerce bitki ve böcek örneğini görmek için yürüyüş yolundan aşağıya inin.
St. Paul’s Cathedral
Şehrin taçlı ihtişamı olan bu kubbeli katedralin yapımı 35 yıl sürmüş ve tam bir mimari başyapıt gerçekten. Londra’nın Anglikan katedrali İngiliz Protestan inanışı için yapılan ilk kilise. Büyük yangın 1666 uılında daha geleneksel örneğini yok edince, Wren kendi zamanına uygun, yani İngiliz Barok tarzında yepyeni bir şekilde inşaa ediyor. Sonunda 1710 yılında tamamlanan katedral, muzaffer bir kubbenin yükseldiği görkemli bir mermer ve mozaik yapı halini almış. Mezarlıkta sıcak ve soğuk yemek servisi yapan bir cafe, bir restoran ve oturup dinlenebileceğiniz bir alan mevcuttur.
Trafalgar Square
Amiral Horatio Lord Nelson 1805 yılında İspanya’nın güney batısındaki Cape Trafalgar’da Napolyon Bonaparte’nin birleşik İspanyol ve Fransız kuvvetleri ile yaptığı savaştan zaferle ayrılıyor. Bu zafer tüm Londralılar için eğlenceli bir yer olan meydanda yaşar ve burası sık sık rallilere, gösterilere, festival ve konserlere ev sahipliği yapar. Hikayesi böyle. Londra’nın en önemli noktalarından birisi.Amiral Lord Nelson’ın 52 metrelik heykeli gibi sanat eserleri ile dolu bir alan.
Leicester Square
Neden bilmiyorum şehrin en sevdiğim bölgelerinden birisi gerçekten. Sinema ve tiyatroların ünlü isimlerini kırmızı halıda görürken görebilirsiniz. Meydan uzun zamandır eğlence alanı olarak geçiyor.William Shakespeare ve Charlie Chaplin’in heykelleri bahçeleri süsler bu meydanda.
Piccadilly Circus
1893 yılında Piccadilly’deki Leicester Square’in bir kaç adım batısında dikilen Eros heykeli, West End’in tiyatro bölgesinin merkezini işaretler. Eski London Pavilion müzik salonu ve komşusu Palace of Verieties günümüzdeki Trocadero adlı alışveriş ve eğlence merkezine dönüştürülmüştür. Piccadilly’nin neon Coca-Cola tabelası 1955 yılından beri Circus’un karşısında parlamaktadır. Görsel bütünlüğü olan bir buluşma noktası.
London Eye
Londra ufkune kendi özel silületini ekleyen Eye, 135 metre yüksekliği ile dünyanın en uzun dirsekli gözlem tekerleğidir. Londra manzarası ideal bir nokta.
Shakespeare’s Globe
William Shakespeare’in açık hava tiyatrosunun yeniden yapılmış bu harika örneği ziyaretçileri 17. yüzyıla geri götürür sizleri. Seyirciler ister koltuklarda ister yerde oturuyor olsunlar Elizabeth döneminin sonlarındaki seyircilerin izlediği oyunların aynılarını izlerler. Sezon her sene Shakespeare’in doğum günü olan 23 Nisan’da açılır. Yıl boyunca tur ile gezilebilir ve binanın 1990’lı yıllarda nasıl yapıldığını anlatan kalıcı sergiyi dolaşabilirsiniz. London Bridge durağında inerek metro ile ulaşım mümkün.
Tate Modern
Modern sanatçıların eserleri, güçlerin ulusun 20. yüzyıl sanat koleksiyonu ile birleştiriyor. 2000 yılında nehir kıyısındaki daha geniş bir yere taşınması Tate’in modern sanat koleksiyonunu sunması için yeni bir yol yaratmıştır. Sürrealizm, koleksiyonunu sunması için yeni bir yol yaratmış. Galeri içinde önemli geçici sergilerde yer almaktadır. Modern sanatın anavatanı diyebilirim.
British Museum
Mısır mumyalarından paha biçilemez vazolara ve Aztek maskelerine kadar Londra’nın en büyük müzesi dünyanın en değerli hazinelerinden bazılarına ev sahibi yapan efsane bir müze.4 kilometrelik bir alanı kaplayan galerinin hepsini keşfetmek ve British Museum’un sahip olduğu yedi milyondan fazl antik ve modern objeyi görmek haftalar sürerdi ama bir veya iki saatte en ilgi çekici eserleri görmek mümkün.Benim favori müzem burasıdır. Emin olun müze kültürü hiç olmayan bir insanı bile kendisine hayran bırakır burası. Tamamını gezmek için 3 4 saate ihtiyacınız olabilir.
Covent Garden
Covent Garden’in gelişimi 1970’li yıllarda başlamış. Buradaki yiyecek ve çiçek pazarı Thames’in güney kıyısına taşınmış. İlk bakışta kaotik görünse de, sokak tiyatrosu dikkatle organize edilmiştir. Keyifli br ortam. İçerisinde Peru, Meksika ve Ürdün yemekleri başta olmak olmak üzere bir çok restoran var.
Sherlok Holmes Museum
Baker Street 221 B. Sherock hayranları bu adresi çok iyi bilir. Benim gibi diziyi veya filmi izleyen biriyseniz buraya gitmeye çalışmanın önemi daha da artıyor. 2 kısımlı bir bina. Üst kata ek ücret vererek girebiliyorsunuz.İçeride hediyelik eşya alabileceğiniz çok zengin bir tezgah var. Baker Station durağı hemen müze çaprazında.
Portobello Road
Portobello Road; antikacılarıyla, ikinci el eşya satan dükkanlarıyla, sahaflarıyla ve en önemlisi Cumartesi günü kurulan semt pazarıyla ünlü. Metro ile Notting Hill Gate istasyonunda inip kalabalığı takip ederek ulaşabileceğiniz, rengarenk evleri çevresinde gezmek ve fotoğraflamak için ideal noktalardan birisi. Gezmesi eğlenceli bir ortam.
Camden Town
Londra’nın tüm yaramazları burada. Metro çıkışınız anıyla anlıyorsunuz durumu. Saçları normal insan görmedim desem yeridir. Neredeyse herkesin büyük dövmeleri ve siyah giyindikleri bir semt. Amy Winehouse’da burada doğmuş büyümüş. Hatta ilk konserini burada vermiş. Bölgenin her yanında tezgahlar, kulüpler, barlar bulunuyor. Hediyelik eşya almayı düşünüysenız magnet vs. Londra’nın en uygun yeri diyebilirim. Marjinallerin mekanını beğenirsiniz umarım 🙂
Londra Yemek Noktaları
Tramontana Brindisa
Küçük kızarmış yeşil biberleri var kendi mutfağımız kadar lezzetli gerçekten. Ayrıca, mantar ve chorizolu tost ekmeklerini öneririm. Ha bide, aioli soslu patatesleri de unutmamak lazım.
Burger & Lobster
Tüm menünün hamburger ve ıstakoz ürünleri ile dolu olduğu bir mekan. Bu iki ürün özelinde bir sevdanız varsa cennete düştünüz demektir.
Wapping Project
Binayı dışarıdan görünce n’oluyor ? Nereye düştük demene gerek yok. Sakin ol şampiyon güvendesin. Son derece modern tasarlanmış bir restoran. Ortam o kadar keyifli ki siparişin gelene kadar ki sürede sıkılmayacağın videolar ve kitaplar var. Servis geç kalsa bile anlamazsın burada.
Granger & Co
Kahvaltı menüsünü bloody marry veya mimozayla açıyorsun o açıdan sunumu baya güzeldi. Avustralyalı olan bu dükkan sahiplerinin menüsü de gayet güzel. Tost edilmiş hindistan cevizi, tatlı patates, avocado salatalı çavdar ekmeği gibi güzellikleri de menüden seçebiliyorsun.
Zeret Kitchen
Afrika restoranında bulundunuz mu hiç ? Cevap hayır ise buradan başlayabilirsiniz. Meze tabakları gibi kısımları Türk mutfağına benzettim. Etleri çok lezzetli ayrıca. Fotoğrafta ki gibi bir tabak isteyebilirsiniz.
Dipnot
- Londra’da pek çok restoran rezervasyonsuz almıyor, ya da alsa bile 45 dakika bekleme listeleri oluyor. Ondan önden telefon etmeyi ya da sitelerinden online rezervasyon yapmayı unutmayın
- Bahşiş hesaba dahil gelebiliyor. Ona dikkat etmelisiniz. Sonradan ekstra bahşiş vermeyin bir de.
Londra Kahve Noktaları
Londra kahve noktaları açısından oldukça zengin bir şehir gerçekten. Bu kahve dükkanları benim seyahatim boyunca en beğendiklerim.
Butter Beans
Kahvesini ve pastalarını denemelisiniz. Espresso ve Machiatosunu çok övüyorlar. Tecrübe edildi onaylandı gayet başarılı.
Flat Cap Coffee Co
Flat White öneriyorum. Kesinlikle başka bir şey denemeden bunun tadına bakmalısınız. Mekan çok hoş. Ayrıca personel baya ilgili. Şehir hakkında sorabileceğiniz şeyleri de sorabilirsiniz kendilerine. Yardımseverler.
Lundenwic
Kahvaltı düşünürseniz burası da tercihleriniz arasında olabilir. Kahveleri ön plana çıkmış. Ama kahvaltı hizmetleri de gayet memnun edici seviyede.
The Counter Cafe & Roastery
Londra kasvetinde en başarılı mekanlardan birisi bence. Gayet ferah ve geniş bir alan. Yumurtalı ürünleri gayet ün salmış. Bir çok kişiden buranın tavsiyesini aldım. Bence yakınsa ziyaret edilebilir.
Workshop Coffee Co.
Kahvesini en beğendiğim noktalardan birisi. Kahveniz yanında kek almayı da unutmayın.
The Espresso Room
Londra mimarisine uygun bir ambiyanstan kahvenizi alabilirsiniz. Oturamam gezmem lazım vaktim az diyen gezginler için ideal bir yer. Take away ile yola devam edebilirsiniz.
TAP Coffee No. 193
Servisi biraz ağır ama memnun edici bir kahve keyfi deneyimleyebilirsiniz. Bazı saatlerde çok kalabalık olabiliyor. Sıra korkutmasın hizlı bir sirkülasyon var.
The Association
En iyi kahveciler arasında Londra’da. Benim önerim flat white almanız. Sohbet edilebilecek güzel bir cafe.
Brickwood Coffee & Bread
Şahane kahveleri ve tatlıları var. Ayrıca, her öğün için taze sandwichleri de var. Gayet memnun edici bir ortam. Muzlu ekmek ve çikolatalı muffin tercih edilebilir.
Londra Festivalleri
- Aralık sonu – Londra Geçiti: Avrupa’nın en önemli sokak festivalidir.
- Ağustos – Nothing Hill Karnavalı: Rengârenk kostümlere, yüzlerce yiyecek stantlarında ve Rio karnavalına benzer görüntülere tanık olabilirsiniz.
- Ağustos – Pueblo Karnavalı: Burgess Park’da gerçekleşen bu festival İngiltere’nin en büyük Latin Amerikan festivali!
- Haziran-Temmuz – Londra Şehir Festivali: Müzik, film ve sanat festivalidir.
- Ocak – Londra Sanat Fuarı: Her yıl Ocak ayında gerçekleşen bu festivalde yaklaşık 100 galeri ve 1500 sanatçının eserleri yer alıyor.
- 29. Ekim – Lord Mayor’s Show: Kral John’un 1215’te vatandaşların kendi belediye başkanını seçmesini sağlaması ile birlikte ortaya çıkan bir gösteridir.
- Eylül – Büyük Nehir Yarışı: Thames nehri boyunca yapılan yarışlarda yaklaşık 2 bin yarışmacıyı taşıyan 300 bot kullanılıyor.
- Eylül – The Mayor’s Thames Festival: Eylül ayındaki bir hafta sonunda gerçekleşen bu etkinlikte sokak sanatçılarının sergi ve animasyonları da yer alıyor.
- Kasım – Winter Wonderland isminde güzel bir festivalleri var. Hyde Park’ın her yanı panayır haline geliyor.
Londra Alışveriş Noktaları
Primark
Benim farvori alış veriş merkezim, muhtemelen aradığınız her şeyi, en ucuza alabileceğiniz alışveriş merkezi, her zaman çok kalabalık olur, dikkat! Türkiye’den bile daha ucuz fiyatları bulabileceğiniz tek yer. Biraz ondan biraz bundan derken bütçeyi sarsma riskinizin olduğu alışveriş noktası. Marble Arch’ veya Tottenham metro duraklarıyla ulaşabilirsiniz.
Westfield London
Birçok markaya ait mağaza bulabileceğiniz başka büyük bir alışveriş merkezi, Londra’nın en büyük alışveriş noktalarından birisi. Buraya ulaşmak için Shepherd’s Bush Market istasyonunda inmeniz gerekir.
Liberty
Öncelikle harika bir mimarisi var. İngiliz Barok dönemini çok çok iyi yansıtmış. İçinde ne var diye sorarsan çanta, pijama, nevresim genellikle. Burası için, Oxford Circus’ta ininiz.
China Market
SOHO bölgesi civarında olanda bölge, yemek, alışveriş ve hediyelik için uygun, Leicester Square ve Piccadilly arasında yer alıyor. Bir şey almasanız da görülesi bir yer.
Regent Street
Hem Londralıların hem de turistlerin uğrak, meşhur mağazalarla dolu caddesi, Picadilly durağında inmeniz gerekiyor.
Fortnum & Mason
Güzel bir alışveriş merkezi, İngiliz kültürüne dair hediyelik veya eşya almak isterseniz uygun adreslerden biri olabilir, Green Park İstasyonunda indikten sonra çok yakın bir noktada. İngiliz çayı düşünürseniz burada uygun fiyata hediyelik alabileceğiniz yerler var.
Hamleys
Çocukları unutmayalım tabi. Hamleys dünyanın en büyük oyuncak mağazalarından biri, başta çocuklar olmak üzere her yaşa uygun hediyelikler var. Buraya ulaşmak için Oxford Circus istasyonunda inmeniz gerekir.
Portobello Road
Gezilecek yerler sayfasında da paylaştığım keyifli bir cadde. Notting Hill boyunca uzanan sokakta sokak pazarları ve antikaları bulmak, hoş hediyelikler almak mümkün, Ladbrok Grove istasyonunda ininiz.
Camden Market
Çok popüler bir alışveriş mekanı, bir çok küçük pazardan oluşur, meyve sebzeden, giyim kuşama, atıştırmalıklara kadar her şeyi burada bulabilirsiniz, Magnet ve benzeri küçük hediyelikleri buradan alabilirsiniz. Camden Town’a ulaşmak için Camden Town istasyonunda inmeniz gerekiyor.
Carnaby Street
En popüler, araç trafiğine kapalı, çarşı, SOHO bölgesinde Oxford ve Regent Street civarında, Oxford Circus durağında inerek ulaşabilirsiniz. Bu bölgede ki adidas mağazası çok orijjinal. Türkiye’de bulamayacağınız modellere erişebilirsiniz.
Ben’s Cookies
İngiltere’desin ve hala cookie denemedin mi ? Çok ayıp. Ben’s Cookies bu durumu ortadan kaldırman için büyük bir fırsat. 17.00 Londra için çay ve kurabiye saati unutma. Hediyelik de alabilirsin. (Units 1-2, Sedley Place, 355-361 Oxford St.)