Eskiden ne güzelmiş değil mi ? Galata’da hanımefendiler, beyefendiler pardüsüleriyle, pötürleriyle Beyoğlu’nda dolaşırmış. Tabi dönemin en güzel davetleri de İstiklal Caddesi üzerindeki palaslarda verilirmiş.  Bu palaslardan birisi de Galatasaray Lisesi’nin hemen yanında bulunan Güney Palası imiş.

Mr.Cas Kimdir ?

Söylentilere göre Mr. CAS, sakini olduğu Güney Palas apartmanında büyük davetler vermiş, bu davetlerde birbirinden kıymetli konukları ağırlamış. Beyefendiliği, verdiği davetlerdeki her detaya yansıyan Mr. CAS, damak tadından müzik zevkine, şıklığından keyifli sohbetlerine kadar tüm özellikleriyle İstanbul’un hafızasında yerini almış. Açıkçası böyle birinin yaşadığı bir binada geçirdiğim iki gün gerçekten çok özel hissettirdi. Mr. CAS’ın Güney Palas’ta yaşadığı dönemlerde, “Beyoğlu’na çıkmak” demek, Beyoğlu sokaklarında öylesine dolaşmak demek değildi. Beyoğlu o dönem, moda merkeziydi. Modayı yaratanlar ve takip edenler burada yaşardı. Öyle ki; şıklığı ve beyfendiliğiyle ün salmış Mr. CAS’ın, yaşamını sürdürmek için Beyoğlu’nu seçmesine şaşırmamak gerek.

Rivayetler, Mr. CAS’ın Güney Palas’ta verdiği davetleri işaret eder. Onun konuk ağırlama konusundaki inceliği o denli eşsizmiş ki; onun verdiği davete katılacak olanlar, günler hatta haftalar öncesinden hazırlanmaya başlar, o gün geldiğinde kusursuz olmak isterlermiş. Tıpkı Mr. CAS’ın davetleri gibi…

Konuklar, davet günü geldiğinde özel olarak diktirdikleri kıyafetleriyle Güney Palas’taki yerlerini alır, en özel parfümleri sürerlermiş. Güney Palas’ın her katı, konuklarla dolu olur, konukların parfüm kokuları, apartmanın duvarlarına sinermiş. Davetler o kadar etkileyici olurmuş ki, bir sonraki davete kadar konuşulurmuş.

Güney Palas’ın Hikayesi

Güney Palas apartmanının bulunduğu arsanın 1884’teki ilk sahibi, İngiltere tabasından Luici oğlu eczacı Jozef Kanzof’tu. Pera’daki bu arsaya 1900’ün Aralık ayında inşa edilen Güney Palas binası, Sait Paşa Hazretlerine satıldı. Güney Palas’ın sonraki sahibi, 25 Mayıs 1905’te Ali Namık Efendi oldu. 2 Mart 1933 yılında ise binayı Yüksek Mühendis Ragıp Devres satın aldı. Güney Palas apartmanı, o tarihlerden itibaren çok önemli isimlere ev sahipliği yaptı. Ünlü modacılardan şairlere, sinemacılardan yazarlara kadar hatırı sayılır şahsiyetler burada konakladı. Bu apartman sadece kiracılarıyla değil, davetleriyle de çok konuşuldu. Beyoğlu’na şıklık katan hanımefendi ve beyefendiler, günlerce hazırlanılan kusursuz davetlerde bir araya geldi. Bina, 1960’larda Yeşilçam yıldızlarının da uğrak yeriydi.

Şıklık Burada Bir Gelenek

Bu kadar anlattık Mr.Cas zevkli diye. Günümüzde adını taşıyan otel de yine aynı şıklıkta gerçekten. Cam dolaplar, Galata’yı gören pencereler ve geniş tavanlar. Gerçekten her detay için ayrıca düşünülmüş belli ki. Odalara giden koridorlarda ki ortak yaşam alanları ve terasın şıklığı ilk farkedilenlerdendi. Oda içerisinde bir dikkat çeken detay ise kozmetik ürünlerinin hepsinin Lokum markasından gelmesi. Bir çok detay için uzun uzun kafa yorulduğu belli.

Kahvaltı Efsane !

Teras katta harika bir ortak yaşam alanı var. Gece barlar ve organize edilecek partiler için de müthiş bir lounge gerçekten. Ben partisini deneyimleyemedim ama kahvaltısı son derece güzeldi. Özellikle çikolatalı kekin tadı hala damağımda gerçekten. Personelin ilgisi ve profesyonelliği de misafirlerine keyifli vakit geçirmeye vesile oluyor. Mr.Cas sizleri de bekler efendim.  Sevgililerinizle yıldönümü gibi kutlamalar için veya bir günlük Mr.Cas olmak için son derece ideal bir tercih olabilir benden söylemesi..

Yorumlar