Bu yazıyı okumaya başladığınıza göre İran muhtemelen çok gitmek istediğiniz, merak ettiğiniz fakat bir türlü o fırsatı yaratamadığınız bir ülke değil mi ? Evet diyeceğinizi farzederek sizlere İran ile ilgili kapsamlı bir yazı hazırladım. Birazdan İran seyahatimde gezme fırsatı bulduğum 5 şehiri ve detaylarını okuyacaksınız. Gitmeden önce hiçbir şey bilmediğim ama döndükten sonra benim için bambaşka bir anlam taşıyan İran’dan bahsediyorum sizlere biraz hazır mısınız ?
Şimdi derin bir nefes alın, ön yargılarınızı bir kenara bırakın ve tek başıma İstanbul’dan Tahran’a uzanan ve İran içinde 2700 km yaptığım bu seyahatin detaylarına beraber göz atalım.
Tahran
Tahran, İran’ın İstanbul’u desem yanlış olmaz sanırım. 18 milyon nüfusu ile koca bir metropol. İran’ın ticaret, ekonomi merkezi, kocaman başkenti. Tahran’da iki havalimanı var bunlardan birisi uluslararası uçuşların yapıldığı İmam Humeyni diğeri ise iç hat uçuşların yapıldığı Khomeyni. İstanbul’dan yapılan uçuşlar sizi şehire 45 km uzaklıktaki İmam Humeyni Havalimanı’na ulaştırıyor. Buradan merkeze gitmek için tek seçenek taksi. Korsan taksicinin bol olduğu bu noktada size önerim kesinlikle resmi olarak bu işi yapan sarı taksiler. Yoksa 30 40 dolar gibi inanılmaz rakamlar ödeyebilirsiniz. Taksi ile otelime ulaştıktan sonra odaya yerleşmemle kendimi sokaklara atmam bir oldu. İlk düşündüğüm şey şu oldu. “Allahım ne karışık şehir” her yerden motorsiklet çıkıyor, araçlar çok hızlı kullanılıyor, karşıdan karşıya çıkmak ciddi bir tecrübe istiyor. Tam bir kaos geldi bana. Hatta bindiğim taksilerden birinde taksici “Türkler mi biz mi iyi şoförüz senc” diye sordu. Hiç lafı uzatmak istemedim “siz siz” dedim sustum. Tahran 3.nesil kahveci zengini bir ülke desem ? Gerçekten İranSahr Caddesi üzerinde yer alan çok güzel art cafelere rastladım. Buralarda safranlı çaylardan veya tatlılardan deneyimleyebilir, Tahran gezinde kendinizi biraz olsun şımartabilirsiniz.
Peki Tahran’a geldiniz nereleri görmelisiniz ? Bence uzun bir İran seyahati yapacaksanız Tahran’a minimum günü ayırın. 1 veya 1,5 gün ideal mesela. Dönemin ihtişamına ve cam sanatlarının süslediği devasal salonları görmek için Gülistan Sarayı’na mutlaka gitmeli. Tipik uzunlamasına havuz ve yemyeşil bir bahçenin olduğu bu sarayda mükemmel hatıra fotoğrafları çıkartabileceğinize eminim. Saray gezisi sonrası İran’ın simge yapılarından Azadi Tower ve Milad Tower’ı ziyaret ettim. Buralar gerçekten görülmesi gereken güzellikler. Tahran görülecek diğer iki güzellik ise, zamanında Şah’ın ailesiyle yaşadığı ve günümüzde halka ziyaret açık olan Sadabad Sarayı ve dağlar arasında İranlıların serinlemek için tercih ettiği bölge olan Derbent. Bu arada, Tahran’da şehir içi ulaşımı nasıl yaptım diye sorarsanız Tahran’da ciddi bir metro ağı var. Bir çok noktaya metro ile ulaştım. Metro’nun yetmediği yerde ise taksiler baya iş gördü. Tahran’da taksiye ödemeniz gereken max. ücret 20 TL olsun. Fazlasını ödemeyin aman.
Kashan
Tahran’dan uzaklaştıkça İran’ı tanımaya başlıyorsunuz. Tahran’dan otobüsle 1,5 saat mesafedeki Kashan’a doğru yola çıktım. Bu arada, İran’da otobüsler inanılmaz konforlu. Koltuk araları çok geniş ve ikramlar baya zengin. Hatta bazı yolculuklarda kebap bile getirebiliyor muavinler. Neyse, Kashan’dan devam edeyim ben. Kashan 1 günde gezilebilecek genelde Tahran’dan İsfahan yönüne giden turistlerin 1 günlük mola verdiği kıymetli bir şehir. Kashan’da görmeden dönmemek gereken 5 önemli nokta var. Bunlar bahçesiyle ün salmış Fin Garden, İran geleneksel evleri olarak da bilinen Tabatabaei House, özellikle terasında çok güzel fotoğraflar çekebileceğin Sultan Amir Hamamı, simetri harikası Agza Bozorg Camii ve mimarisiyle kendine hayran bırakan Aminoddole Kervansarayı. Kashan bu seyahatte hava şartları anlamında beni en zorlayan şehir oldu. Daracık sokaklarda sımsıcak rüzgarın yüzüme yüzüme vurduğunu sanırım hiç unutmayacağım. Unutmayacağım diğer bir anı ise, Kashan’da Agza Bozorg Camii’ne doğru giderken elimde fotoğraf makinesi ile turist olduğum her yerden anlaşılıyordu tabi. Burada merhaba diyen bir esnaf ile ayaküstü konuştuk biraz. Türk olduğumu öğrenince Gaziantepli misin diye sordu. Muhtemelen bildiği iki üç şehir vardı ama tutturdu. Evet Gaziantepliyim deyince safranlı çayını içtik. Biraz sohbet sonrası ertesi gün İsfahan’a gideceğimi öğrendi. Madem İsfahan’a gidiyorsun yarın benim kızım ve torunum köyleri gezerek İsfahan’a gidecek istersen onlarla git, fotoğraf çekersin dedi. O an sarılasım geldi adama. Kocaman adama güvendi ve ailesine emanet etti resmen kalbi güzel Reza.
Abyaneh
Meryem ve kızı Fadime ile toplam 6 saat bir gezi yaptık. Yolda Türk ve Fars müziklerinden konuştuk. Hatta bana jest bile yaptılar. Yolda Murat Boz dinleyerek bir yolculuk yaptık. İran’a seyahat öncesinde kadınların zorlu bir hayatı olduğunu düşünürken iki kadınla şehirler arası yol yaparken buldum kendimi İran’da. Neyse size köyden bahsedeyim. Kırmızı merdivenleri, dar sokakları ile gerçekten ziyaretçilerini etkilemeyi başaran bir köy Abyaneh. Köyün geçmişinin 2500 yıl önceye dayandığı söyleniyor. Özellikle dağlardan gelen suyun da katkısıyla İran’da pek eşine rastlanılmayacak derecede yeşil bir köy. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de yer alan Abyaneh güzellikleriyle beraber gelenekleriyle de biliniyor. Mesela kadınlar başlarını örten beyaz üzerine kırmızı veya mavi çiçekli örtüler örtülüyor. Erkekler ise İspanyol paça havasında bir pantolon ile geziyor köyde. Kadınların renkli giymesi, köyde kadınlar sayesinde baharın her zaman olduğuna işaret edermiş.
İsfahan
“İsfahan’a gittim. 100 dünya gördüm.” Ne güzel demiş bir İran şairi değil mi ? İsfahan’da internetten tanıştığım Peyman’ın evinde kaldım. Burada amacım, İran’ın sosyal hayatını tanımak, ev ortamını da görmekti. Evde Peyman, ninesi ve ben olacağımı düşünürken, benim gibi İran’ın sosyal hayatını merak eden 1 Alman, 1 İtalyan ve 1 Tayland’lı daha vardı. Otelde bile bu kadar turist görmemiştim bir seferde gerçekten. İsfahan’da görülecek ilk yer Dünyanın en büyük ikinci meydanı olma özelliği taşıyan Nakş-ı Cihan Meydanı. Mescid-i Şah, Şeyh Lütfullah Camii ve Ali Kapı yapılarının da meydana türlü güzellik kattığı meydanda özellikle akşamları ciddi bir görsel şölen var. İsfahanlılar gündüz zamanlarını 16 km uzunluğundaki çarşıda, akşamları ise bu meydanda çimlere oturarak çay içerek, sohbet edererek geçiriyor. İsfahan’da Khaju ve Si-o-Seh Pol Köprüleri de şehrin simge yapılarından. Sıcaklar nedeniyle suyun önceliği tarlalar olunca nehir yatağı kurumuş tabi. Ama yine de köprü tüm heybetiyle ben buradayım diyor her zaman.
İsfahan’da kaldığım evden de biraz bahsetmek gerekirse, iki gün boyunca yerde yattım, yerde yemek yedim, yerde oturduk sohbeti ettik. Bizim güneydoğu kültürüne benzeyen bir durum açıkcası. Ayrıca evlerde telebe denilen kavun cinsi ve karpuz inanılmaz tüketiliyor. Bir diğer çok tüketilen gıda ise pirinç. Hatta öyle ki, evdeki pirinç son 10 kiloya düştüğünde evde bir alarm oluyor. “Eyvah misafir gelirse ne ikram edeceğiz” moduna giriyorlar. Çünkü İranlılar bir alışverişte eve 100 kg civarında pirinç alırmış. Bir ilginç bilgi daha. İran’da akşamları kebap yenmiyor. Bir kebapçıya gittiğinde tavuk şiş, ciğer yiyebiliyorsunuz ama kebap var mı diye sorduğunuzda. Bu saatte yenmez ki diyorlar. Bunun mantığını tam anlamadım ama Tahran dışında akşamları kebap yemek isterseniz biraz zor.
Yazd
İran’da benim en sevdiğim şehir Yazd oldu. Çölün ortasında labirentler içinde kaybolacağınız ve kaybolduğunuzda korkmak yerine büyük keyif alacağınız, gezmenin tadını alabileceğiniz bir şehir. Yazd’de geldiğinde gezeceğiniz yerlerin başında Amir Chakhmaq Meydanı, bahçesi ve İran kültürü olan uzunlamasına havuzuyla Dowlat Abad Garden, Sessizlik Kuleleri, bitmeyen ateşiyle Zerdüşt Ateşgah geliyor. Sessizlik Kuleleri çok enteresan bir yer. 1960’lı yıllara kadar devam eden gelenekte vefat eden kişilerin naaşları bu kulelere koyuluyor ve yırtıcı hayvanlar tarafından yeniliyor. Sonra cenaze sahibi gidip kemiklerini alıyor ve defnediyor. Bu alanı görmek isterseniz bir müze ücreti ödemeniz gerekiyor. İran’da başıma gelen en ilginç olaylardan birini burada yaşadım. Beni Sessizlik Kulelerine getiren taksici talebim olmadığı halde yardımcı olmak istedi sağolsun ama az kala başımızı belaya sokuyordu. “Senin İranlı olduğunu söyleyeceğim, böylece az para ödersin girişte” dedi. Ben de iyi peki dedim. Sonra polis baktı ki ben İranlı gibi değilim. İngilizce “sen nerelisin” diye sordu. Ben de o an polise karşı yalancı da olmak istemedim, taksiciyi mahcup da etmek istemedim. 1 saniyem vardı, ve o bakışlar karşısında durumu kıvırmam lazımdı. “Benim babam İranlı, annem Türk” ( durumu kurtardık )
Şehrin beni en çok heyecanlandıran kısmı dar sokaklarda kaybolmak oldu. Özellikle kaybolduğum sırada denk geldiğim Art House’a bayıldım. Gerek geleneksel dekorasyonu gerekse lezzetleriyle beni benden aldı. Bu arada, Yazd İran tatlılarını en güzel yapan şehri. Yazd’e geldiğinde tatlısını denemeden dönme sakın.
Şiraz
Yazd’den atladım otobüse kum fırtınası arasında geldim 5. Şehrime. Şiraz ülkenin bence en turistik şehri. Gezilebilecek çok fazla müze, bahçe ve saray bulunuyor. İran’da en çok müze ziyaretimi bu şehirde yaptım açıkcası. İlk günümde bahçeleriyle ve saraylarıyla meşhur Eram Garden ve Qavam House yanı sıra bir kulesi İtalya Pisa Kulesi gibi yan yatmış Kerim Han Kalesini de ziyaret ettim. Şiraz gerçekten canlı hayatı ve güzellikleriyle baş döndüren bir şehir olarak zihnimde yerini aldı. İran gezinde mutlaka görmeniz gereken ve minimum iki gün ayırmanz gereken bir şehir Şiraz.
Şiraz’da sabah erkenden kalkıp Nasır El- Mülk Camii’ne gitmeni önemle tavsiye ediyorum. Sabah 07.00 ile 11.00 arasında müthiş bir görsel şölen sunan bu cami İran’da pembeli cami olarak da biliniyor. Güneş ışınlarının cama vurmasıyla camiinin içinin rengarek olduğu bu yapı yerli ve yabancı turistlerin fazlasıyla ilgisini çekiyor. Mükemmel fotoğraflar yakalayabilir, inanılmaz bir huzur yaşayabilirsin. Bir diğer görülecek yer ise İran hikayesinin başladığı yer olan Persapolis. Şiraz’ın kuzeyine doğru 50 km gittikten sonra ulaştığım Persapolis’te dönemin ihtişamı dair pek çok gözlemim oldu. Pers İmparatorluğu ile ilgili pek çok ize rastladım ve fikir sahibi oldum. Gerçekten inanılmaz ve zamanında müthiş bir yapıymış. Burada rehberle giderseniz min. 3 saat geçirebilirsiniz. Halkkın krallarına nasıl minnet ettiğinden, sarayın yapısına kadar dinleyecek çok hikaye var.
Kaşkay Türkleri İle 1 Gün
Seyahat etmeye başladığımdan beri en ilginç hayat tecrübelerimden biriydi Kaşkay Türkleri ile tanışmak. İlk kez bir yurtdışı seyahatimde kendi soyumdan birilerine merhaba dedim, evinde oturdum, çaylarını içtim. Gerçekten eşsiz bir tecrübe olduğu ortadaydı. Telefonun çekmediği yaylada 1 gün boyunca çadırda yaşadım ve beni ağırlayan aile ile uzun uzun sohbet ettim. Şiraz’dan 55 km uzaklıkta sürekli tırmanışı olan bir yoldan Kaşkay Türkleri ile buluştum. Köye geldiğimde daha önce internet aracılığıyla iletişime geçtiğim Ali,eşi ve çocukları geleneksel kıyafetleri ve meşhur İran şerbetiyle karşıladılar beni. İnanılmaz bir duygu olduğunu saklayamayacağım. Müthiş bir misafirperverlik örneğiydi gerçekten benim için. Ali, İran’da tanıdığım en enteresan insanlardan biriydi. Evinde tam 5000 kitap var. Hatta Orhan Pamuk gibi yazarlar okuyor, Barış Manço dinliyor, Fars edebiyatına da son derece ilgili. Ağrı Dağı Efsanesi, İnce Mehmed gibi romanları çok sevdiğnden bahsediyor. Dışarıdan baksan İran’da çadırda yaşıyor dersin ama ayaklı kütüphane, müthiş bir aydın çıktı bizim Ali. Üstelik 3 tane de kitap yazmış. Yarım Farsça, yarım Türkçe anlaştığım Ali gerçekten çok ilginç bir o kadar da kendine hayran bırakan birisiydi. Türkleri de çok seviyor. Yaylada bulunduğum 1 gün içinde bir çok kişiyle tokalaştım. Türkiye’den geldiğimi duyan ayrıca ilgi gösterdi. Sohbetini esirgemedi sağolsun. Derken akşam oldu. Yaylada keçilerin, atların, köpeklerin bulunduğu bir bölgede çadırda bizi aydınlatan tek bir fener vardı sadece. Nargile ve çay ile sohbet öyle güzel aktı ki. Sabahın ilk saatlerine kadar uzun uzun sohbet ettik. Ben İran’ı sordum, onlar Türkiye’yi. Böyle müthiş bir gece yaşadım İran’da.
Kaşkay Türkleri her sene mart ve ekim aylarında göç ediyorlar. Bu göç yaklaşık 30 gün sürüyor ve 250 km yol katediliyor. Bu göç sırasında yabancı veya Türk misafirler de isterlerse katılabiliyor beraber yürüyebiliyorlarmış. Kaşkar Türklerinde 5 önemli simge varmış. Bunlar;
- Kadın
- Kurt
- Kartal
- Ocak
- Ateş
Kaşkar Türklerinin özellikleri var mı diye sorduğumda şöyle bir cevap aldım. Hoşuma da gitti açıkcası. Kaşkaylar verdikleri sözü mutlaka tutarlar. Bizim için söz çok önemli. Mesela ben arabamı sattım. Anlaştık paramı aldım, arabayı verdim ama resmiyete daha dökemedim vaktim yok. Karşı taraf acaba arabayı geri alır mı şeytanlık yapar mı diye hiç düşünmüyor. Çünkü söz verdiğimin farkında dedi. Bizde ayrıca, evlilik çok önemli. Eğer bir boşanma olduysa, o erkek köyden çekip gider, çünkü burada çok fazla ayıplanacağının farkındadır dedi.
Seyahat Sonunda..
İran’da gezdiğim 10 gün boyunca 2700 km civarı yolculuk yaptım. Evde, çadırda, otelde bir çok yerde konakladım ve onlarca insanla tanıştım. Bu seyahat sonunda İran ile ilgili ne kadar önyargılı olduğumu anladım. İran kadınlar için, gezginler için çok güvenli ve misafirperver bir ülke. Tek başıma sırt çantamla çıktığım yolculukta, seyahat sonunda çok güzel dostluklar ve hatıralar biriktirerek Türkiye’ye döndüm. İran gerçekten kültürü, yemekleri ve tarihiyle görülmesi gereken bir turizm ülkesi.
İran İle ilgili Kısa Kısa
- İran saati Türkiye’den 1,5 saat ileride.
- İran’da resmi para birimi riyal. Halk arasında ise 1 sıfır eksik hali tümen kullanılıyor.
- İran’da instagram dışında tüm sosyal medya kanalları kapalı.
- Konaklama konusunda couchsurfing çok yaygın. Oteller ise kapasite nedeniyle önceden rezervasyon istiyor.
- İran’da Azeri kökenli çok insan var. Özellikle Tahran ve Tebriz’de Türkçe bilen çok kişi var.
- İran’ın turizm rotası Tahran ile Şiraz arasında. Bu rotada insanlar turist görmeye çok alışkın.
- İran’da erkekler şort giyemiyor. Kadınlar ise saçları gözükebilir şekilde de olsa kapanmak zorunda.
- İran pahalı bir ülke değil.
- Safranlı çay ve dondurma mutlaka denemelisin.
- Deve eti yemelisin.
- Şehir çarşılarında gezmeli, hediyeler almalısın.
- İranlılarla uzun uzun sohbet etmelisin.
- Kaşkay Türklerini ziyaret etmelisin.
- İran şerbetinin tadına bakmalısın.
- Meşhur Yazd kurabiyelerini ve diğer tatlılarından yemelisin.
- Şehirlerde yürüyerek gezmelisin.
- Yer sofrasına oturup, geleneksel lezzetleri tatmalısın.
İran Hakkında Bilinmesi Gerekenler
İran ile ilgili bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken konuları başlık başlık yazmak istedim. Bu yazıyı yazmamın amacı, seyahat etmeden önce benim de yaşadığım ve “Bu İran tam kapalı kutu ya” dediğim tüm konuları sizlerle paylaşmak. Şimdi haydi gelin sizlere İran ile ilgili ufak tüyolar ve bilgiler vereyim hemen.
İran Parası
Öncelikle Türkiye’den İran’a giderken yanınızda TL, Dolar veya Euro götürebilir orada döviz bürolarında bozdurabilirsiniz. Ama benim öncelikli önerim havalimanında hurraa diyerek tüm paranızı bozdurmayın lütfen. Paranızın büyük kısmını şehir merkezinde bozdurun.
İran’da resmi para birimi riyal. Fakat halk tümen kullanmayı tercih ediyor. Zannetmeyin ki, iki tane farklı kağıt para var. 1 adet para var elinizde her zaman riyal olacak. Ama esnaf fiyat etiketlerinde vs 1 sıfır eksik yazıp işini kolaylaştırmak için 100.000 Riyal değil de, 10.000 Tümen diyor. 1 adet sıfır eksik yazmak gündelik hayatı kolaylaştırıyor onlar için. 2017 Temmuz kuru üzerinden bilgi verirsem ise 1 TL , 10.000 Riyal. 1000 Tümen anlamına geliyor. İlk gün biraz kafa karışabilir ama sonradan toparlıyorsunuz. Zaten karışıklığı önlemek için restoranlar vs hep R veya T harflerini kullanıyor. İçiniz rahat olsun sorun yaşamazsınız. Sadece bol sıfırlara dikkate. 5 lira vereyim derken 50 lira vermeyin mesela.. Bir de 1000 TL bozdursanız, kocaman deste deste para veriyorlar sanki banka soymuş gibi hissedersin kendini. 1000 TL’yi 10 TL 10 TL verdiklerini düşün o hesap.
İran’da Param Bitti ?
İran’da kredi kartın çalışmaz. Master ve Visa kullanımı yok. İran Merkez Bankasının yönettiği bir sistem var. İranlılar kendi ülkesinde kredi kartlarını kullanabiliyor, bankamatiklerden para çekebiliyor. Fakat sen ben gibi turistler bu sistemden faydalanamıyor. İşin özeti, İran’a ne kadar nakit ile gidersen o kadarsın. Peki İran’a gittin paranın yetmeyeceğini düşünmeye başladın ne yapacaksın ? İran’da döviz bürolarının genelde Türkiye döviz büroları ile kontaktları var. Sen internetten Türkiye’de o dövizcinin bürosuna havale geçiyorsun. Sonra Türkiye’de bulunan döviz bürosu Tahran’a ok parayı aldım diyor. Bu sefer Tahran’da ki döviz bürosundan Riyal alıyorsun. Sistem böyle. Ben yaptım ve sorunsuz bir şekilde bu alışverişi tamamladım. Bu yüzden Tahran Grand Bazaar’da sarrafların olduğu bölümde kısa bir tur atmanız yeterli. Bu sistem yaygın.
İran’da Nasıl Giyinmeli ?
Öncelikle bu yasaklar İran’da gitgide esnetiliyor artık. İran’da olan kurallar ülkeyi ziyaret eden turistler için de geçerli. Bu yasaklarda erkekleri ilgilendiren tek husus şort giymek yasak. Ufak capri tarzı olur mu peki falan demeyin. Sadece pantolon. Artık ince kalın size kalmış o da 🙂 Kadınlar için ise mesele biraz daha ciddi. Kolların ve bacakların gözükmeyecek şekilde uzun giysiler giymeli ve başında bir eşarp olmalı. Bu eşarp çeneden sıkı sıkı bağlanmayacak. Böyle üşüdüğünde kafana bir şey atarsın ya o hesap. Saç gözükebilir sorun yok. Bunun dışında hiç bir şeye karışılmıyor. Eskiden başınızdaki eşarp az bir şey kaysa hop diye yanınızda biten ahlak polisleri olurmuş. Ama günümüzde özellikle Ruhani’nin cumhurbaşkanlığı döneminde bu kural da esnemiş. Halk kısmen daha özgür. Kashan’dan İsfahan’a geçerken iki kadınla seyahat ettim araçta. Araç kullanırken saçlarını genelde açtılar. Eşarp takmadılar. Oradan pay biçin. Gayet rahat şu sıra ortam.
İran’da İnternete Nasıl Girilir ?
Öncelikle wifi hızları vs Türkiye gibi değil buna alışmakta fayda var. Havalimanında İrancell noktasından 3 5 TL ödeyerek bir hat alabilir interneti böyle kullanabilirsiniz. Ya da benim yaptığım gibi Turkcell Platinum ile günlük bir fark ödeyerek Türkiye’deki haklarınızı İran’da da kullanabiliyorsunuz. Turkcell Platinum kullanmakta en büyük avantajım normalde iranda yasak olan Facebook gibi sayfalara kolaylıkla giriş yapabilmem oldu. İrancell veya wifi bağlantılarda bunu yapamıyorsunuz.
Sosyal Medya Yasak mı ?
Kısmen evet. Instagram’a izin var. Rahatlıkla kullanabiliyorsunuz fakat Twitter, Facebook gibi uygulamalar kapalı. Giriş yok. VPN ile bağlananlar olsa da genel olarak yasak. 2 hafta önce de Couchsurfing sitesinin de yasaklılar arasına katıldığını öğrendim. Bilginize.
İran’da Zaman !
İran saati Türkiye’den 1,5 saat ileride. Ülkede ayrıca perşembe ve cuma günleri haftasonu sayılıyor.
İran’da Ulaşım
İran’da Türkiye’de ki Bİtaksi uygulaması gibi bir app var. Snapp uygulamasını indirerek kendinize bi profil oluşturabilir ve bulunduğunuz noktaya araç çağırabilirsiniz. İran’da baya yaygın. Ve baya farkediyor. Mesela Havalimanı şehir merkezi ulaşımında sizden 25 Dolar isterlerken, bu uygulama ile 38 TL’ye yolculuk yapabilirsiniz. Snapp indirmediyseniz veya Snapp geçmeyen şehirlerdeyseniz ise taksimetre olmadığı için pazarlığa kalıyorsunuz. Benim önerim Tahran’da nereye giderseniz gidin max. 15 20 TL verin. Diğer şehirlerde ise 10 TL yani 10.000 Riyall.
İran’da Şehirlerarası Ulaşım
İran’da 4 kere şehirler arası otobüs kullandım. Öncelikle her şehirde 1 tane otobüs terminali yok. Yani taksiye binip terminal dediğinizde gittiğiniz terminalde gitmek istediğiniz şehrin otobüslerini bulamayabilirsiniz .Bu yüzden gitmek istediğiniz şehire göre terminal sormanız gerekiyor. Bu önemli. Vakit kaybetmenin alemi yok.Şehirler arası otobüsler ise son derece güvenli, ucuz ve konforlu. Evet baya konforlu. Uçak koltuğunda seyahat ediyorsun resmen. Ayrıca ikramlar da gayet memnun edici. Yolculuk saatinize göre kebap verdikleri bile oluyor muavinlerin. Fiyat ise 15 ile 45 TL arasında değişiyor. Kashan ile Tahran arasında 220 km yolculuğa 16 TL , Yazd ve Şiraz arasında 450 km yolculuğa 32 TL ödedim mesela.
İran’da Şiraz ile Tahran arasında bir kere de iç hat uçuş yaptım. Mahan Air ile yaptığım uçuş son derece güvenli ve konforluydu. Hatta iki koridorlu büyük bir uçaktı. 960 km olan bu iki şehir arasındaki yolculuğu 1,5 saatte 180 TL ödeyerek yaptım. Bu da avantajlıydı baya. Otobüs veya trenle 15 saat civarında yolculuk yapacaktım yoksa.
Tren konusunda ise biletleri önceden almanız şart. İranrail sitesinden biletleri alabilir ve tren yolculuğu yapabilirsiniz. Hemen hemen her şehire tren yolculuğu mümkün.
İran’da Fotoğraf Çekmek Meselesi
Öncelikle 5000 civarında fotoğraf çekmişim 9 günlük sürede. Ve 5000 çekimde de hiç bir müdahaleye veya aksi bir duruma maruz kalmadım. Sorunsuz bir çekim yaptım. Ama dikkat ettiğim şeyler de vardı tabi. Devlet binalarını, polisleri ve garları asla çekmedim. Bunlara dokunmayın, çekim yapmayın gerisi kolay. Video çekimi ise izine tabi. Yol üzerinde video çekerseniz neden çekiyorsun diye polis yanınıza gelebilir. Ama kibarlar merak etmeyin. Al bunu al bunu demiyorlar.
İran’da Dil Meselesi
İran’da Türkçe konuşan ciddi bir kesim var. Azeri Türkleri, Özbek Türkler, Kaşkay Türkleri gibi bizim soyumuzdan bir çok insan var ve Türkçe kullanılıyorlar. Ayrıca turistik rota olan Tahran, Kashan, İsfahan, Yazd ve Şiraz rotasında çok fazla ingilizce konuşan taksiciye, tezgahtara ve otel görevlisine de denk geldim. En en kötü bazı insanlarla da tarzanca veya Azeri Türkçesi ile anlaştım. Bu konuda içiniz rahat olsun. Sadece tarzancaya muhtaç değilsiniz.
Turist Meselesi
İran turist görmeye alışkın bir ülke kesinlikle. Hatta sadece biz gitmiyoruz belki de. Yollarda, otellerde, terminallerde, uçakta çok fazla yabancı turiste rastladım. Bu yüzden de tabelalar vs sadece Farsça değil aynı zamanda Latin alfabesinde çoğu zaman.
İran Güvenli Bir Yer mi ?
İran gerçekten çok çok güvenli bir yer. Yaptığım seyahat süresinde tek başıma olmama rağmen hiç bir aksi durum ile karşılaşmadım. İnsanlar son derece yardımcı oluyor ve misafirperver. Hırsızlık vs gibi konularda içiniz rahat olsun. En az Türkiye kadar güvenli bir ülke İran. Hırsızlık yapanın eli kesiliyormuş, sokaklarda idam oluyormuş gibi şehir efsanelerine de inanmayın lütfen. İdam sadece adam öldürme, tecavüz ve terör suçlarında geçerli. Onun dışında sadece tutuklamalar var.
İran’da Nerede Kalabilirim ?
İran turizme açık bir ülke olsa da, otel altyapısı ve tesis anlamında biraz eksikleri olan bir memleket. Çok güzel oteller var evet ama kapasite kaldırmıyor gerçekten. Bu sebeple de otel fiyatları bir tık pahalı oluyor. Özellikle İran’da en uygun kalabileceğiniz yere min. 200 TL’yi gözden çıkartmanız gerekiyor. Diğer şehirlerde ise 100 TL gibi ücretlere konaklama yaptım rahatlıkla. Ama İran’da en en çok kullanılan yöntem ise Couchsurfing uygulaması. Bu uygulamada plan trip yapın ve sonra gelen mesajları bir görün derim. Tüm İran sizi evinde misafir etmek istiyor adeta. Bana o kadar çok mesaj geldi ki, artık kimin evinde kalsam diye ben seçmek durumunda kaldım. Bu davetlerin bir kısmı paralı olsa da yine de değerlendirilebilir. Günlük 5 Euro’ya evimde seni ağırlarım diyen insanlardan mesajlar aldım. İran’da 4 gecemi bu uygulama ile evlerde geçirdim. İran’ın ev hayatını ve sosyal yaşamını tanımamda çok güzel etkisi oldu bu uygulamanın. İran’da öncelik couchsurfing, yer bulamazsanız hotelyar.com sayfası üzerinden şehir hotelleri.
İran Kadınlar İçin Güvenli mi ?
Kesinlikle evet. Uzun uzun yazmaya çalışmayacağım. Ama kadınlar için gayet güvenli bir ülke İran. Tek başına gelmiş ve İran’ı gezen bir çok kadına denk geldim. Konuştuğumda onlar da şok geçiriyordu. Kafamda ön yargı vardı, bu kadar rahat olacağımı beklemiyordum dediler.
İran’da Flört Durumları Nasıl ?
İran’ı çok kapalı bir yer gibi görmeyin lütfen. İran’da sosyal medyadan tanışma tüm dünyada olduğu gibi burada da çok aktif. Facebook, İnstagram, Tinder gibi uygulamalardan insanlar tanışıyor ve buluşuyor. Ayrıca cafelerde birbirinden hoşlanan insanlar da son derece rahat bir şekilde tanışabiliyor. Ayrıca Tiyatro yanında bulunan parta çok fazla gey de gördüm. İran’da bu parkta toplanır oturur, sohbet ederlermiş. Kimse karışmıyor. Rahat !
İran’da Kadınların Gündelik Yaşamı Nasıl ?
Kendinizi yanlış fikirler için zorlamayın. İran’da kadınları bizim kadınlarımızdan ayıran tek özellik baş örtüsü. İran’da arabanın sesini açıp arabada dans ederek trafikte giden kızları da gördüm, sevgilisiyle elele dolaşını da, gece yarısı tek başına sokakta gezeni de gördüm. İran’ı kötü kötü diye şartlandırmayın kafanızda. İran kadınları son derece sosyal hayatın içinde. Otobüs şoförü, taksi şoförü, otel yöneticisi, polis vs çok fazla kadın gördüm. Sosyal Hayatta pozisyonları olan insanlar İran kadınları.
Nargile Meselesi
İran’da nargile geçen sene cafelerde restoranlarda tamamen yasaklanmış. Bu sebeple halk ya evde içiyor, ya da elinde nargile ile parka gidiyor ve oraya kuruluyor. Sokakta nargile ile dolaşan insan görürseniz anlayın ki ya parka gidiyor ya parktan geliyor. Ayrıca İran’da nargile genelde dumansız ve genelde kadınlar tarafından tercih ediliyor. Parkta çalılık arasında nargile içen iki kadına rastlayabilirsiniz. Sigara konusunda ise, İran’da genelde kadınların içmesi hoş karşılanmasa da, başkent Tahran’da sokakta elinde sigara ile dolaşan çok kadın gördüm.
İran’da Araba Kiralamayın !
İran’da trafik çok çok zorlu gerçekten. İnanılmaz kötü araba kullanıyorlar ve kazalar gerçekten çok ciddi oranlarda. Bu yüzden araba kiralamanızı önermiyorum. Aksi durumda bir anda kendinizi bir kaosun ortasında bulabilir, kaza kaçınılmazdı diyebilirsiniz. Ayrıca, karşıdan karşıya geçerken de yol vermek gibi bir durum asla yok bu ülkede. Kendi yolunuzu kendiniz alırsınız burada. Bir de çok enteresan yolda karşıdan karşıya geçerken yol kenarında beklerken, yanınızdan motorsiklet ile geçen ve “tour” diyen insanlara rastlıyorsunuz. Bu kişiler size laf atıyor gibi gözükse de belli bir ücret karşılığında şehir turu attırabilirim diyen turizm elçileri 🙂
İran’a Ne Zaman Gidilmeli ?
İran’a bence şubat mart veya eylül ekim aylarında gitmek gerekiyor. Benim gibi temmuz ayında giderseniz sıcaktan durmadan su içme gereği duyabilir, oflaya poflaya bir seyahat geçirebilirsiniz.
İran’da Türkler Seviliyor mu ?
Evet. Fazlasıyla !
İran Pahalı mı ?
Hayır. Bir öğün yemeğe en fazla 30 TL verirsin.
Kahve 2 TL
Kola 2 TL
Frozen 6 TL gibi..
İran Halkı Nasıl ?
İran’da halk inanılmaz misafirperver ve anlayışlı. Yüzlerde bir gülümseme var. Adeta hiç bir gerginlik görmediğim ülkede kadınlara karşı yaklaşım da son derece kibar ve nezaket içindeydi. İranlının bir kötülüğünü ya da aksi bir durumuna şahit olmadım açıkcası.
İran’da Otellerde Sevgilimle Kalabilir miyim ?
Genelde karışmıyorlar. Karışacak gibi olanlara ise nişanlıyız vs deyin. Hatta gitmeden önce yalandan bir yüzük alın derim.
Araplarla Karıştırmayın !
Farslıları lütfen Araplarla karıştırmayın. Ne kültürleri, ne alfabesi ne dilleri benziyor. Farslar edebiyatı en kuvvetli toplumlardan birisi. Ve unutmayın ki İranlılar çok kitap okur ve tartışmayı sever. Son derece aydın insanlardır.