Hacivat Karagöz ile büyümüş bir nesil olamadık. Gerçi o nesille büyüyenler de, kukla sanatını günümüze kadar maalesef getirememiş. Maalesef diyorum. Çünkü, günümüze kadar getirilemedi kukla gösterileri. Geçmişte içilen bir boza, Kız Kulesine bakılan bir tabure muamelesi yapıldı hep. Eskiden buralar dutluktu dercesine, eskiden kukla gösterileri vardı sokaklarda dedik.
Çekya Halkı bu konuda oldukça başarılı ilerlemiş, günümüze kadar getirmişler kuklalarını. Birbirinden farklı karakterde bir çok kuklası var Çeklerin. Sokaklarda yürürken, hediyelik eşyacılarda en çok kuklaya denk gelirsiniz. Sadece kukla için açılmış dükkanlar, parasını burdan kazanan insanlar hala var dünyada. Bitti mi ? Tabi ki hayır. Klasiklerden Mozart’ın Don Giovanni eserini kukla şovlarıyla izleyebileceğin National Marionette Theatre gibi yerler bile var. Anlayacağın, kukla bir eğlence aracı değil. Kültür Çekya’da.
15 Euro ödeyerek akşamları kukla tiyatrolarına gidebilirsin Prag’da. Oldukça eğlenceli. Küçük salonlarda yapılıyor gösteriler. Max. 50 kişilik kapasitesi vardır sanırım. Ama bizim Karagöz Hacivat gibi arka fon siyah bir alan yok. Bildiğin tiyatro sahnesi. Dekorasyon, mobilyalar vs vs. Sanki kukla değil tiyatro sanatçıları vardı..
Kukla mağazalarında kukla fiyatları da, 20 Euro’dan başlar 500 600 Euro’ya kadar gidenleri var. Belki daha fazlası da vardır ben denk gelmedim. İlla ki vardır ama, el emeği göz nuru bir kültür sonuçta.
Peki bu kuklanın hikayesi nedir ? Nereden geliyor ?
Kuklacılık tarihi binlerce yıl öncesine dayanıyor ama kesin başlangıç tarihini bilen maalesef yok. İlk gölge kuklalarının Yunan felsefesinden geldiğini söyleyen de var ilk kez Çin’de ortaya çıktığını söyleyen de. Ama sanırım Yunanlılar gölge oyunlarına pek meraklı olduğu için daha hakimdir diye düşünüyorum konuya. Dünyaynın çeşitli bir çok noktasında dini seramonilerde de kuklalar yer alıyordu. Bu başlı başına bir hikaye konusu aslında.. Yani demem o ki, kuklacılık dünya mirasıdır bizlere..