Atatürk’ün soyu nereden geliyor hiç merak ettik mi ? Ben yeni öğrendim. Aslında biraz utandım. Atatürk gibi bir liderin soyunu önceden araştırmam, denk gelince öğrenmemem gerekirdi.
Taşkale, Karaman’a 40 km mesafede bir kasaba. Kızıllar olarak da biliniyor. Bölge daha çok tahıl depoları ve Atatürk’ün Köyü olarak biraz daha ön planda. Hepimiz Atatürk’ü Selanik’te doğdu diye biliyoruz. Hatta bir çoğumuz Gaziantep nüfusuna kayıtlı olduğunu bile bilmiyordur eminim. Olayı bir tık daha ileriye götürüp, soyu da Karaman Taşkale’de ( Kızıllar ) diyorum. Atatürk’ün dedesi olan Kızıl Hafiz Ahmet Efendi, Rumeli’nin fethinden sonra bölgenin Türkleştirilmesi için göçe zorlanmış. Bu sebeple Selanik’e gitmişler. Sonrası zaten malum. Tarih kitaplarında bol bol mevcut.
Taşkale’ye giderken bir de güzel anımız oldu. Yol üzerinde bulunan Yeşildere Köyü’nde bir bakkaldan su vs alalım dedik arabaya. Bakkala gittiğimizde kapıda kahvedeyim yazısı ile kahveden bakkalı çağırdık. Sonra bakkala abi hava soğuk malum -12. Suyu dışarıdan verir misin dedim. Bakkalın cevabı ise son derece önemliydi. Dışarıdaki su soğuk olur, dolaptan vereyim sana..
Peki Taşkale’ye geldin nereleri görmeli ?
İncesu Mağaraları
Kasabanın başka güzel özellikleri de mevcut. Manazan ve İncesu mağaraları son derece ilgi odağı. Aslında bakarsanız Karaman Taşkale turizmi gitgide etkisini gösteren artan bir grafik çiziyor. Sarkıtları ve travertenleri ile bölge insanı tarafından ilgi gören İncesu Mağaraları son dönemde çok fazla ziyaretçi kabul etmiş.
Karaman Merkez Taşkale Köyü sınırları içerisinde Köy merkezinin 9 km. güneyinde İncesu Deresi’nin doğu yamaçlarında yer alır. Uzunluğu 1.356 m.dir. İçerisinde sarkıt, dikit ve travarten havuzları bulunur. Bir doğa harikasıdır.
Tahıl Ambarları
Erken Hıristiyanlık döneminde kullanılmaya başlayan kaya ambarların, en yenisinin 150 yıl önce yapıldığı belirtiliyor. Tahıllar, makara sistemiyle yukarıdaki mağaralara çıkartılıyor. Kayadan 250’den fazla tek veya iki odalı ambarlar bulunuyor. Bölgedeki taş ambarların içerisine koyulan buğdaylar, özelliğini kaybetmeden 50 yıl dayanabiliyor. Nohut, buğday, arpa, mercimek ve ceviz gibi ürünler, yıllar boyunca burada saklanmış ve saklanmaya devam ediyor.
Taşkale Tahıl Ambarları ise gerçekten ilginç. Bölgede hala tahıllarını burada saklayan köylüler var. Fotoğraflarda gördüğünüz tüm mağaraların sahipleri var hala. Bu yüzden kilitliler. Buralarda tahıl saklamak ise çok eski bir gelenek. Bölge insanlarından tanıştığım Ahmet Akkuş, burada saklanan tahılın 40-50 yıl kadar dayanabildiğini söyledi. Bu arada, Ahmet Akkuş ile bir anımız oldu. Çektirdiğimiz fotoğrafı kendisine hediye olarak haberi olmadan göndereceğim. Umarım mutlu olacaktır..
Manazan Mağaraları
Manazan Mağaraları İç Anadolu’da önemli kültürel zenginliklerinden. Fakat obrukların, Mevlana’nın ve Çatalhöyük’ün gölgesinde kalmış, adını duyuramamış. Mağaralar insan – doğa ilişkisinin Anadolu’daki örneklerinden sadece biri. İnsanoğlunun zor durumda kaldığında nasıl bir azimle, güçle dağları delip, barınak yapabildiğinin en güzel örneği.
Mağaralar Karaman ilinin doğusunda, Taşkale’ye 8 kilometre uzakta. İbrala Suyu Vadisi’nde killi kireçtaşları oyularak yapılan barınaklar zamanla genişlemiş ve büyük bir yerleşime dönüşmüş. Mağara sistemi içindeki kilise ve şapeller bu mağaraların Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde yoğun olarak kullanıldığının kanıtı. İlk Hıristiyanlar belli ki, diğer birçok örnekte olduğu gibi, mağaraları hem barınak hem de tapınak olarak kullanmış.
Ancak mağaralarda ayrıntılı bir çalışma yapılırsa çok daha eski çağlarda yaşayanların izlerini de görmek mümkün olabilir. Kaynaklar daha çok Bizans ve Roma izlerinden söz ediyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de yaygın olarak kullanılmış.