Türk-Osmanlı Mimarisinden Bir Eser: Safranbolu
İstanbul’dan yaklaşım 3,5 saat süren yolculukla ulaşabileceğin bir yer Safranbolu. Hani olurda, büyük şehirde canına tak eder ne yapsam etsem kaçsam bir yere dersin ya. Heh orası burası olabilir. Aklına gelen yerler arasında değerlendirebilirsin Safranbolu’yu da. Öncelikle, buraya seyahat etmeden önce bir konak ayarla kendine hotelden rezervasyonunu yap derim ! Sonrasında yapacakların göreceklerin aşağıdaki gibi..
Buranın en güzel yanı evleri. 17 ve 18. yüzyıl Osmanlı yaşayışını ve mimarisini günümüze kadar getiren yegane bir yer Safranbolu. Bu evler öyle dikkat çekmiş olacak ki, 1998 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine alınmış. Altyapısı hala değişmemiş ve hiçbir evin diğerinin önünü kapatmadığı bir bölge.
Safranbolu, ikiye ayrı bölgeden oluşuyor. Bu iki bölgede toplam 2000 kadar konak var. 800 küsür tanesi de devlet tarafından korumaya alınmış durumda.
Çarşı : Genelde kışlık evlerin bulunduğu bir bölge. Demircilik, bakırcılık, yemenicilik,keçecilik gibi el emeği işlerin yapıldığı esnaf grubunun olduğu yer. Bu bölgede çok fazla hediyelik alabilirsiniz sevdiklerinize. Esnafıyla sohbet edebilir, sokaklarında keyifle kaybolabilirsiniz.
Bağlar : Bu bölge çarşıdan yaklaşık 4 km mesafede. Burası da daha çok müstakil kır evlerinin bulunduğu yerler. Burada çok fazla dükkan vs yok. daha çok yerleşim bulunuyor.
Nereler Gezilmeli ?
Kent Müzesi : 1904-1906 yılları arasında kale olarak adlandırılan tepeye inşa edilen Hükümet Konağı 19 Ocak 1976 yılına kadar hükümet konağı olarak kullanılmış ve bu tarihte çıkan bir yangın sonucunda kullanılamaz hale gelmiş. 2006 yılında ise, kent tarih müzesi olarak hizmete başlamış. Müze üç kattan oluşuyor, müzenin asıl amacı, Safranbolu’nun tarih içindeki gelişimini gözler önüne sermek. Safranbolu’nun siyasi,ticari başta olmak üzere yıllar içinde nasıl bir yol izlediğini burada gözlemleyebilirsiniz.
Saat Kulesi : Padişah III. Selim’in Safranbolu’lu olan Sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından 1797 yılında yaptırılmış. Kare planlı olan Saat Kulesi 1990’lı yıllarda restore edilmiş. Kent Tarihi Müzesi ile birlikte gezezebilirsiniz.Yanyana sayılır. Burayla ilgili şöyle bir hikaye duydum esnaftan. Sadrazam İzzet Mehmet Paşa, Safranbolu’ya söz verir: “Hepinize ikişer saat hediye edeceğim. Biri evinize, diğeri iş yerinize.” Safranbolu bu duruma sevinir. Ama paşa kelime oyunu yapmış aslında, onların hiç de aklına gelmeyen bir işe koyulur. En hâkim tepeye 12 metre yüksekliğinde bir kule yaptırıp İngiltere’den de çanlı saat getirtir. Kasabalı, 1798’de kuleden gelen sesle irkilir. Yarım saatte bir vuran çan, saatin kaç olduğunu duyurmaya başlayınca halk uyanıklığı fark eder. Herkesin iki saati vardır artık. Saat evden ve işten duyulmaktadır.
Yemeniciler Çarşısı : Yaklaşık 50 adet dükkanın bulunduğu bir yemeniciler çarşısı var. Kendine ait bir avlusu var. Hepsi yanyana. Buraya kadar geldiyseniz ziyaret etmelisiniz.
Kristal Teras : Safranbolu merkezine 8 km mesafede Tokatlı Kanyonu üzerine kurulmuş cam bir teras. Safranbolu turizmine katkı sağladığı bir gerçek. Durup düşündüğünde insanları 8 km öteye götüren bir teras. Turizim böyle bir şey aslında. Kitleleri merak peşinde sürüklemek. Buraya geldiğinizde, restoranda bir şeyler atıştırabilir veya terastan kanyonu izleyebilirsiniz. Yetmedi mi ? Hemen yandan basamaklardan aşağıya inebilir terasa bir de aşağıdan bakabilirsiniz Girişi 3 TL.
Bulak Mencilis Mağarası : Türkiye’nin dördüncü büyük mağarasına Safranbolu’dan 10 km mesafe yol giderek ulaşabilirsiniz. Mağaranın bronş ve astım gibi hastalıklara iyi geldiği söylenmekte. Oldukça da derin. 6042 metre civarında ! Soluksuz heyecanla gezebileceğiniz mağaralardan birisi. Girişi 4 TL.
Peki Safranbolu ismi nereden geliyor diye düşündün mü ? Hemen söyleyeyim. Safran bitkisinden efendim..
Nerede Konaklamalı ?
- Leyla Hanım Konağı
- Safran Konağı
- Paçacıoğlu Bağ Evi
- Zalifre Konağı