Bu yol hikayesi Düzce, İstanbul- Ankara yolunda bir mola noktası değildir yazısıdır.
Yıllardır geziyorum ama kurumsal hayattan kopmamak da etki olabilir, kamp hayatım geçmişim pek yoktur zaten uzun zamandır takip ediyorsanız bilirsiniz. Kamp üzerine paylaşımım çok çok azdır. O bambaşka bir mesele profesyonelleri yapsın diyorum 🙂 Derken kamp üzerine master yapacak seviyede arkadaşım Mücahit Muğla ile hem yeni Ford Courier’i test etmeye hem de Düzce’nin gizli kalmış güzelliklerini keşfetmek için yola koyulduk. Ve müthiş bir haftasonu geçirdik.
Pürenli Yaylasına Nasıl Giderim ?
İstanbul’dan yaklaşık 2,5 saat uzaklıkta Düzce Gölköy ilçesi sınırları içerisinde olan müthiş bir yayla Pürenli Yaylası. Yol bir yere kadar asfalt, bir yerden sonra toz toprak. Öncelikle buraya gitmeyi kafaya koyduysan aracının toz olacağını ve biraz sallana sallana geleceğini bilmen şart. Gölyaka’dan 24 km uzaklıkta Güzeldere Şelalesi güzergahında yeşilden bir cennet Pürenli. Burada ayrıca yine birbirine 2 3 km uzaklıkta bir kaç yayla daha var. Bir yerden sonra Orman işletmeciliği kulübelerine sorabilir, tabelalardan da yardım alabilirsiniz. Yolu zahmetli ama o kadar da bulunmaz değil içiniz rahat olsun.
Pürenli Yaylası Kamp Günlüğü Hakkında..
- Öncelikle buraya geldiysen telefonun çekmemesine hazır olmalısın.
- Pansiyon veya her hangi bir konaklama noktası yok. Sadece 5 10 tane yayla evi bir de geniş bir yeşil alan var.
- Geceleri müthiş soğuk. Ağustos ayında bile soba yakan evler vardı. Bu yüzden sağlam giyiniyoruz. Üşümüyoruz.
- Gece burada kamp atıyorsan, silah sesine alışkın olmalısın. Bir bakıma iyi bir bakıma kötü. Hayvanı uzaklaştırır ama sürekli silah sesi duymak da hayvandan daha tehlikeli şeyler mi var diye düşündürmüyor değil.
- Yol önemli. Bir yere kadar asfalt sonra patikaya dönüşüyor. Bu yüzden toz toprak olmaması, çevreyi de rahatsız etmemek için hız yapmadan gitmek lazım.
- En yakın market vs Gölköy civarında. Bu yüzden yaylaya gelmeden bu işleri halletmek şart.
- Fotoğrafçılık için ideal bir nokta. Özellikle göletin çevresinde çok güzel kareler yakalanabilir.
- Yabani hayvan görme riski her zaman var. Doğanın ortasındasın ama düşük ihtimal.
- Binek araç ile çıkabilirsiniz. Biz çıkarken Ford Courier vardı.
- Fındık bahçelerinin yoğunlukta olduğu bir bölge. Bu yüzden ağustos eylül aylarında gittiğinde dallarından fındık toplayabilirsin. Tabi izin almadan yapmayalım 🙂
- Yayla evlerinin kapısını çaldığında canım Türk insanı. Hemen çay ikram ediyor seni memnun etmeye çalışıyor özellikle Dedebalık Yaylası evlerine çok teşekkürler ! Keyifli sohbetleri ile yanımızda oldular.