Tarihi Asansör

İstanbul’da Kız Kulesi ne kadar değerliyse, İzmirde’de Tarihi Asansör öyle kıymetli. 58 Metre yüksekliğindeki Asansör’ü kullanarak tepedeki yerleşkeye ulaşabilirsin. Burada İzmir’in en muhteşem manzarasını bulacaksın. Keyifle izleyebilirsin. Asansörle çıktığın zaman bir restorana geleceksin. Fiyatları gayet uygundur çekinmeden oturup keyif yapabilirsin körfeze karşı. Yüksekte olan Mithatpaşa Caddesi ile, Şehit Nihatbey Caddesi’nin arasında işleyen iki asansörü barındıran asansör kulesidir. 1907 yılında Musevi işadamı “Nesim Levi (Bayraklıoğlu)” tarafından yaptırılan asansör, birinden diğerine 155 basamakla ulaşılan iki semt arasında hızlı ve kolay ulaşım sağlama amacıyla yaptırılmıştır. Günümüzde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından eğlence, kültür ve dinlenme mekanı olarak kullanılıyor. Gözde mekanlardan birisi şuan da.

Kemeraltı

Zamanında Avrupa’dan gelen mallar Anadolu’ya İzmir’den girermiş. Önce İzmir Limanına girer oradan da Anadolu şehirlerine aktarılırmış. Bu ticaret zincirinde, İzmir Kemeraltı’da nasiplenmiş. İzmir’e gelen turistlerin uğrak mekanı Kemeraltı. Keyifle gezebilir Kızlarağası Hanı içinde kahvenizi içebilirsiniz. Kızlarağası Hanı1744 yılında Kızlarağası Hacı Beşir Ağa tarafından alt katı alışveriş, üst katı konaklama amacıyla kullanılmak üzere yapılmış.

Agora

Agora kalıntıları yüzyıllardır yarı açıkta duran bazı mermer sütunların ilgi çekmesi sonucu ortaya çıkarılmış. Bölgeden çıkarılan önemli eserler bugün İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte. Hergün 08.00 – 17.00 arasında ziyarete açık. İzmir’in tarihine tanıklık etmek isteyenler için ideal bir durak.

Etnografya ve Arkeoloji Müzesi

Bahribaba Parkı içinde 5000 metre karelik bir alandaki müze binası 1984’te açılmış. Teşhir salonları yanında laboratuvarlar, kütüphane, fotoğraf stüdyosu, depolar ile 1500 üzerinde eser barındırıyor bu müze. Eserlerin açık havada kalabilenleri müze bahçesinde sergileniyor. İzmir Arkeoloji Müzesi’nde çoğunluğu bir benzeri bulunmayan 23 bin 404 adet çeşitli boyutta eser bulunuyor. Müzedeki buluntular Erythrai’de bulunan Kore heykeli, Anadolu’nun en büyük tanrıçası Kybele’ye ait çeşitli heykelcikler, Herakles, Medusa ve zafer tanrıçası Nike heykelcikleri, Efes’ten getirilen Afrodit heykeli, Kadifekale’den mozaikler, Agora’dan Demeter, Poseidon, Artemis heykelleri ve daha bir çok değerli eser görülebiliyor.

Etnografya Müzesi, Arkeolojik müze ile bitişik neo klasik yapı 1831 yılında yoksul Hristiyan ailelerine tahsis edilmiş. Restora edilerek 1987 yılında müze yapılmış. Üç katlı müzede İzmir ve çevresindeki XIX. yy sosyal yaşamından eserler sergileniyor.

Basmane Garı

İzmir’den Aydın’a uzanan verimli topraklarda yetişen pamuk, üzüm, incir, tütün gibi tarım ürünlerini İzmir’e getirmek amacıyla yapılan ilk demiryolunun başlangıç noktası Basmane Garı’dır. Eski adı Punta Garı olan yapı 1858 yılında hizmete girmiş. Günümüzde de kullanılmaya devam ediliyor.

Ahmet Priştina İzmir Kent Arşivi ve Müzesi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 1932 yılından 2001 ılına kadar itfaiye binası olarak hizmet veren Şair Eşref Bulvarı’ndaki tarihi binayı restore ederek, İzmir Kent Arşivi ve Müzesi’ni açtı. Müze’de Milli Kütüphane’den getirilen 40 bin eski, 8 bin yeni yazı gazete ve beş bin el yazması eser var. Bu dökümanların bir bölümü müzenin giriş katında tematik ve kronolojik olarak sergileniyor. Girişte, İzmir’in 5000 yıllık tarihinden, özellikle de Smyrna’dan güznümüze kent yerleşiminin evreleri fotoğrafları ve bilgleriyle izlenebiliyor. İzmir’de yayınlanan gazetelerden tarihi bir kesit, ayrı bir bölümünde yer alıyor. Giriş kat sergileme alanının son bölümünde ise,  binanın eski itfaiye binası olmasına uyumlu bir şekilde, İzmir tarihinden büyük yangınlara, özellikle de kentin kurtuuşu sırasındaki büyük yangına gönderme yapılıyor. İzmir’de itfaiyeciliğin gelişimi, binanın itfaiyeden müzeye dönüşümünün görsel öyküsü de izlenebiliyor.

Konak Camii ( Yalı Camii ) 

Konak Meydanı’nda yer alan bu cami, İzmir’de Saat Kulesi’nin ardından şehrin ikonu olarak bilinen en önemli ikinci yapıdır. Cami 18. yy da inşa edilmiş. Ayrıca, burası için Kuş Kubbeli dediklerini de duydum. Bunun sebebi de, kubbesinde sürekli kuş olması.

Saat Kulesi

İzmir’in en önemli simgesi olduğu kesin. Çevresinde sürekli kuş yemcileri ve güvercinler var. Güvercinlerin merkezi olmuş yıllar içinde adeta.  Sadrazam Mehmet Said Paşa tarafından, 1901 yılında II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı için yaptırılmış. Alman Konsolosluk binasını da yapan bir mimara yaptırılan saat kulesi 25 metre boyunda. Kulenin saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm’in hediyesi. Saat yapıldığı günden beri hiç aksamadan hala çalışıyor.

Alsancak Palmiyeli Sevgi Yolu

Asırlık hatta tarihi denilebilecek palmiye ağaçları ve renkli aydınlatılmış bir sokak. İzmir’İn ne kadar aydın olduğunu hissedebileceğiniz bir sokak aslında. Yerlerde Türk sinemasının önemli isimlerinin bulunduğu plakalar bulunuyor. Vefa sokağı da denilebilir aslında. Sokakta ayrıca, hediyelik eşya,takı, el emeği göz nuru hediyeliklerde bulunuyor.

Kıbrıs Şehitleri Caddesi

Her sokak farklı konsept bir cafeye açılıyor. İzmir’in en hareketli caddelerinden birisi. İzmir’e gelen herkesin mutlaka görmesi gereken bir cadde. Şehrin temposuna şahit olabileceğiniz ayrıca bir çok İzmirli’nin buluşma noktası olan cadde.

Kordon

İzmir’i İzmir yapan nedir Seymen diye sorsan herhalde kordon derim. Bir çok insan da onaylar diye düşünüyorum. Gün batışını keyifle izleyen bir şehir var mıdır ? Bence pek yok. Kimimiz Bozcaada deriz, kimimiz Kaş, Sarımsaklı vs vs. Hangi büyükşehirde gün güzel batıyor ? İzmir. Çimlerde oturan, yatan insanları görebilirsiniz. Kimi kitabını açmış okuyor. Kimi köpeğiyle oynuyor. Kimi sevgilisiyle elele bulutları izliyor. Doğalsın İzmir. Bunda da Kordon’un payı pek büyük.

İnciraltı

Zamanında şehrin en önemli plajlarından birisiymiş. Şuanda deniz için pek tercih edilmiyor ama nostalji ruhunu yaşamak isteyenlerin hala ilk uğradığı yer.

İzmir Doğal Yaşam Parkı

Avrupa’nın en büyük doğal yaşam alanı olan, İzmir Doğal Yaşam Parkı.Park 120 türden 1,500 hayvan, 3,000 kadar ağaç ve 250 farklı bitki türüne ev sahipliği yapıyor. 2008 yılında hizmete girmiş harika bir alan. Hayvanların özgürce dolaştığı kafeslerden uzak bir yaşam alanı.

Fuar Alanı

Adı üzerinde Fuar alanı. Ama fuar olmadığında da keyif veren bir alan. Yürüyüş yapabilir, dönem içinde yer alan sergileri gezebilirsiniz. Alan içerisinde bir de lunapark var. Eğlenceli vakit geçirebilir, Tekne ile gölette küçük gezintiler yapabilirsiniz.

Kadifekale

St. Polycarp Kilisesi M.S. 155 yılında inancından dolayı Romalılar tarafından bugünkü Kadifekale yakınında bulunan stadyumda 86 yaşında şehit edilen St.Polycarp adına yapılmış olup, İzmir’in en eski kilisesidir. Yapımı 1625 yılına kadar uzanmaktadır. Osmanlı İmparatoru Sultan Süleyman’ın müsaadesi ve Fransa Kralı XIII. Louis’in iradesi ile inşa edilmiş ve Kapusin rahiplerine verilmiştir. Kilise ve sonradan binaya eklenmiş olan manastır, 1688 yılında bir deprem geçirmiş ve sonra da yanmıştır. 1690 ve 1691 yıllarında Kilise ve müştemilatı yeniden inşa edilir. 1742 yılında çıkan şiddetli bir yangında ne kiliseye ne de Fransız mahallesine bir zarar gelmez. Böylesine bir yangından kurtulmuş olmak St. Polycarp’ın mucizesine dayanır. 1763’te bir başka yangın daha çıkar. Manastır harap olur, kilisede önemli zararlar meydana gelir.