Buranın adı umut tüneli. 30 Temmuz 1993’te açılmış. Bazen kazılan bir tünel, vurulan bir kazma ne kadar basit gözükse de aslında ne kadar kıymetli bunu anlıyorsunuz. Ben de bunu anladım bu tünel ziyaretimde. Girişi anıyla inanılmaz bir yer gerçekten. Çok etkilendim, çok duygulandım, kendi ülkemin İstiklal mücadelesi gibi hissettim Bosna-Hersek’te olan bitenleri..

Sırplar tüm çevreyi keskin nişancılarıyla doldurmuşken evini askerlere veren bir vatandaşın evinin zemininden bir tünel kazılıyor. Tünel havalimanı altından geçiyor. Açık arazi sürekli bombalandığı için 93 yılında kazılan bu tünelden giren insanlar 800 metre ötede diğer evden çıkıyor. Tamamen insan gücüyle kazılmış bir tünel. Yardımlar silahlar, erzaklar, ilaçlar Saraybosna’ya buradan 2,5 yıl boyunca taşınmış. Şimdi bir dakika düşünelim lütfen. Sırp mevzileri arasında, halkın zor kuşatma şartları altında hayatta kalmasını sağlayan dünyaya açılan tek özgür kapı burası. Tünelin birden fazla çıkışı var. Malzeme taşırken 800 civarı kişi hayatını kaybetmiş. 2,5 yıl boyunca  3 milyon insanın kullandığı bu tünelde bir gece içinde herkes 6 kere taşınma işi yapılırmış. Sonra ray sistemi yapılmış hatta. Hal böyle olunca da  daha kısa sürede yardımlar ulaşmış. En sonunda tünel bir metro sistemi gibi olmuş anlayacağınız.

Havalimanından İndiğiniz Gibi Gitmelisiniz

Buraya girerken 5 KM ödemeniz gerekiyor. Havalimanından sonra gelin dediğimde  cebinizde mark olmayacak tabi. Bu yüzden havalimanından döviz bozdurmanız gerek. Yoksa da taksiciden isteyin sonra taksiciye Euro ödeyin derim. Tünel Müzesi içinde eşyaların taşındığı materyaller ve bir de video odası mevcut. Tünelin de 800 metre kadar olmasa da 10 metre kadarına girebiliyorsunuz.

Tünel Müzesi diyeyim artık. Tünel Müzesi içerisinde binanın nasıl kurşun yağmuruna tutulduğunu gözlemlemek ve nasıl taşındığını hissetmek gerçekten çok şaşırtacak sizleri. Son derece önemli bir o kadar da görülmesi gereken öncelik noktalardan birisi kesinlikle. Saraybosna’ya geldiğiniz de burayı es geçmemenizi öneririm.

Yorumlar